21 Nisan 2024 Pazar


    İnsanı en mutlu eden şey, ihtiyaçlarıyla varlıkları arasında bir denge olmasıdır.

   Bütün sorun, bu dengenin nasıl sağlanacağı. Akıllı bir insan dengeyi ihtiyaçlarını azaltarak, yani onları varlıklarının düzeyine indirerek sağlar. Bunu yapmanın en iyi yolu, bedava olan şeylerin değerini bilmektir. Dağlar, çiçekler, böcekler, kahkaha, şiir, müzik, sevmek, sevilmek, karakter, özgüven, bir çocuğun gülüşü gibi gibi. Elimizdekilerle mutlu olmayı bilmiyorsak, sürekli bir arayış içindeysek, ilişkileri, kendimizi, yaşamı satışa sunulmuş bir meta olarak görüyorsak dengeyi kaybettik demektir.

    İşte o zaman sadece ruh, ahlak, vicdan değil, hiçbir şey ayar tutmuyor. 

Seçim Hasar Tespiti


    Yerel seçimlerden sonra başarısız olan partiler hasar tespiti analizi ile yol haritasını öz eleştiri yaparak belirlemeye çalışmaktadır. Özellikle ülke bazında karşılanamayan toplumsal beklentiler ile birlikte yerel siyasetçilerin eksiklikleri hasar tespitinin en önemli argümanları oldu.  Kendi içinde barışık olmayanların, kendi içinde hesaplaşanların, kendi içinde yol arkadaşlarının önünü kesenlerin, kendi içinde güç savaşı yapanların, kendi içinde liyakati değil liyakatsizliği tercih edenlerin, yerelde partiyi bacaklarının arasına alarak üç beş sevilmeyen tiplerle az olsun benim olsun diyerek koltuk işgal edenlerin bu ülke için kendini feda eden liderlere ve partilerine verecekleri hiç bir katkının olmadığını sandıklardaki sonuçlarda gördük… Yerelde ki siyasetçilerin vatandaşlarla siyaset kurumları arasına mesafe koyacak kadar güç zehirlenmesine ve kibir sarhoşluğuna kapılmaları elbette ki çok etkili olmuştur.  Fakat nedense yerel bürokratların başarısızlığı hiç dillendirilmemektedir.  Kurumlarında sevilmeyen, kokmaz bulaşmaz, sırtını yerel siyasetçilere yalakalık yaparak dayayan bürokratların seçim sonuçlarına verdikleri hasarlar ne olacak? Yereldeki siyasetçinin işine yaraması, siyasetçinin birkaç adamının işini görmesi, haksızlığa uğrayan çalışanların sandıkta siyasetçileri, dolayısıyla partileri cezalandırması kaçınılmaz olmaktadır. Eğer yerel siyasetçiler kurum yöneticisi ile sürekli resim vererek çalışanlara kulak kapatırsa siyasetçi ile bir türlü muhatap alamayan çalışanlarda sandıkta sesini duyurmaya çalışmıştır. Ben Ankara’da çok güçlüyüm, beni Reis atadı, kurumumda çalışanları beni sevmese de, başarısız olsam da; oturduğum koltuğa kimse talip olamaz özgüvenini bu yöneticiler kimden almaktadır? Bu yöneticilerin sırtını dayadığı cemaat gruplarının siyaset kurumlarına ipotek koyacak kadar bürokraside güçlenmesinin oluşturduğu zafiyetin hasarını neden kimse dillendirmez.  


10 Nisan 2024 Çarşamba

İktisadi sorunlar ve politik tepkiler


Öncelikle, 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen yerel seçimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ederim. Ancak, seçim sonuçlarını analiz ettiğimizde, AK Parti seçmeninin sandığa gitmemesi kararının sonuçları doğrudan etkilediği açıkça görülüyor. Birçok belediyenin el değiştirmesine neden olan bu küskünlük, temelde ekonomide yaşanan problemlerden kaynaklanmaktadır.

Özel bir araştırma şirketinin yaptığı "Türkiye'nin en önemli sorunu" anketine göre, %66,5 oranında enflasyon/hayat pahalılığı ilk sırayı almaktadır. İşsizlik ise %6,9 ile ikinci sırada yer almaktadır. Bu da ekonomik problemlerin vatandaşların en önemli endişesi olduğunu göstermektedir. Terör sorunu ise %2 ile yedinci sırada gelmektedir, bu da önemli bir gerileme olduğunu göstermektedir.

Ekonomik problemlerle ilgili olarak, bazı söylem ve uygulamaların vatandaşları rahatsız ettiğini belirtmek gerekir. Örneğin, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in seçim sonuçlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Ankara memur şehri. Memura zam verdik, yine kaybedildi. Emeklinin gelirini üç kat artırdık.” şeklindeki ifadelerin gerçekleri yansıtmadığı görülmektedir. Nominal gelirde yapılan artışlar, reel gelirde bir iyileşme sağlamamaktadır. Enflasyon karşısında artan maliyetler, vatandaşların alım gücünü azaltmaktadır. Ayrıca, bölgesel ücret farklılıklarının göz ardı edilmesi, toplumsal refahın artırılmasını engellemektedir. Nihayetinde vatandaşlar cebine giren ve cebinden çıkanın hesabını daha iyi biliyor ve siyasi tercihlerini buna göre yapıyor.

Örneğin, İstanbul, Ankara ve Antalya gibi büyük şehirlerde yaşayanların geçim koşulları, diğer bölgelerdekilerden farklıdır. Bu nedenle, merkezi yönetim politikalarının tüm bölgeleri kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, vatandaşlar arasındaki ekonomik adaletsizlikler daha da derinleşecektir.

Ekonomik büyüme verileri incelendiğinde de benzer bir tablo ortaya çıkmaktadır. Şirketlerin büyümesi, ancak sabit gelirli vatandaşların bu büyümeden yeterince pay alamadığı görülmektedir. Bu durum, halk arasında giderek artan bir memnuniyetsizliğe neden olmaktadır.

Siyasi liderlerin ve yetkililerin, ekonomik gerçeklerle daha fazla uyumlu politikalar izlemesi gerekmektedir. Vatandaşlar artık siyasi oyunlara ve manipülasyonlara karşı daha duyarlı hale gelmiştir. Bu nedenle, gelecekteki seçimlerde, ekonomik performans ve vatandaşların yaşam standartları üzerinde daha fazla odaklanan politikaların ön plana çıkması beklenmektedir.

Siyasi liderlerin ve yetkililerin ekonomik gerçeklerle uyumlu politikalar izlemesi, halkın taleplerine cevap vermesi açısından hayati önem taşımaktadır. Artık vatandaşlar, siyasi vaatlerin sadece sözde değil, somut adımlarla desteklenmesini beklemektedir.

Özellikle, gelir adaleti ve ekonomik fırsat eşitliği gibi konular, gelecekteki seçimlerde belirleyici olabilir. Hükümetin, toplumun her kesimine hitap eden politikalar geliştirmesi ve uygulaması gerekmektedir. Ayrıca, ekonomik büyümenin sadece şirketlerle sınırlı kalmaması, vatandaşların da bu büyümeden adil bir şekilde faydalanmasının sağlanması önemlidir.

Gelir dağılımı adaletsizliği, ülkemizin önemli bir sorunudur ve gelecekteki seçimlerde belirleyici bir konu olabilir. Gelir adaletsizliği, toplumun farklı kesimleri arasında büyük uçurumlar yaratır ve sosyal huzursuzluğa yol açabilir. Bu nedenle, siyasi liderlerin gelir dağılımını düzeltmeye yönelik politikalar geliştirmesi kritik öneme sahiptir.

Bu sorunu çözmek için atılabilecek adımlardan biri servet vergisi uygulamasıdır. Servet vergisi, toplumun en zengin kesimlerinden daha fazla vergi alarak gelir eşitsizliğini azaltmaya yardımcı olabilir. Bu sayede, daha adil bir gelir dağılımı sağlanarak toplumun her kesimine daha iyi bir yaşam standardı sunulabilir.

Ayrıca, işsizlikle mücadele edilmesi de gelir dağılımı adaletsizliğinin azaltılmasında önemli bir adımdır. İşsizlik, gelir elde etme imkânı olmayan bireylerin yoksulluğa ve sosyal dışlanmaya sürüklenmesine neden olabilir. Bu nedenle, istihdamı artırmak ve iş güvencesini sağlamak için çeşitli istihdam politikalarının uygulanması gerekmektedir.

Sonuç olarak, gelir dağılımı adaletsizliği, ülkemizin karşı karşıya olduğu önemli bir sorundur ve gelecekteki seçimlerde belirleyici bir konu olabilir. Bu nedenle, siyasi liderlerin ve yetkililerin gelir dağılımı adaletsizliğiyle etkin bir şekilde mücadele etmeleri ve toplumun her kesimine adil bir yaşam standardı sağlamak için çaba göstermeleri önemlidir.

Son olarak Ramazan Bayramımızın ülkemiz ve İslam dünyasındaki dağınıklığın azalmasına ve son bulmasına vesile olması duasıyla.... Hayırlı Bayramlar dilerim…

3 Nisan 2024 Çarşamba

2024 YILI MART AYI ENFLASYONU

 

 

 

Sektör ve Grup İsimleri

Bir Önceki Aya Göre Değişim (%)

Bir önceki Yılın Aralık Ayına Göre Değişim (%)

Bir Önceki Yılın Aynı Ayına Göre Değişim (%)

On iki Aylık Ortalamalara Göre Değişim Oranı (%)

TÜFE

3,16

15,06

68,50

57,50

TÜFE (Gıda ve Alkolsüz İçecekler)

3,40

17,74

70,41

66,57

Yİ-ÜFE

3,29

11,59

51,47

45,28

Yİ-ÜFE (İmalat Sanayii)

3,46

13,82

58,92

52,43

Yİ-ÜFE (Gıda Ürünleri)

4,43

16,09

62,46

63,31

Çekirdek Enf. (B) İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE

3,14

14,86

71,89

62,61

Çekirdek Enf. (C) Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE

3,52

15,35

75,21

64,21

 

 

 

TÜFE (Gıda ve Alkolsüz İçecekler Ana Harcama Grubunun) Aylık ve Yıllık Etkisi

0,87

18,51

TÜFE'deki (2003=100) değişim 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre % 3,16, bir önceki yılın Aralık ayına göre % 15,06, bir önceki yılın aynı ayına göre % 68,50 ve on iki aylık ortalamalara göre % 57,50 olarak gerçekleşti. Gıda ve Alkolsüz İçeceklerde ise değişim, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre % 3,40, bir önceki yılın Aralık ayına göre % 17,74, bir önceki yılın aynı ayına göre % 70,41 ve on iki aylık ortalamalara göre % 66,57 olarak gerçekleşti. 2024 yılı Mart ayında % 3,16 olarak gerçekleşen aylık enflasyonun % 0,87’lik kısmı, % 68,50 olarak gerçekleşen yıllık enflasyonun ise % 18,51’lik kısmı Gıda ve Alkolsüz İçecekler Ana Harcama Grubundan kaynaklanmıştır.

Kaynak: TÜİK


2024 Yılı ÜFE-TÜFE Oranları


Ocak - 2024ÜFE (%)TÜFE (%)
Bir Önceki Aya Göre4,146,70
Bir Önceki Yılın Aralık Ayına Göre4,146,70
Bir Önceki Yıla Göre44,2064,86
Oniki Aylık Ortalamalara Göre47,3554,72
Şubat - 2024ÜFE (%)TÜFE (%)
Bir Önceki Aya Göre3,744,53
Bir Önceki Yılın Aralık Ayına Göre8,0311,54
Bir Önceki Yıla Göre47,2967,07
Oniki Aylık Ortalamalara Göre45,7155,91

Mart - 2024ÜFE (%)TÜFE (%)
Bir Önceki Aya Göre3,293.16
Bir Önceki Yılın Aralık Ayına Göre11,5915,06
Bir Önceki Yıla Göre51,4768,50
Oniki Aylık Ortalamalara Göre45,2857,50


Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı

 

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık % 68,50, aylık % 3,16 arttı.

TÜFE'deki (2003=100) değişim 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre % 3,16, bir önceki yılın Aralık ayına göre %15,06, bir önceki yılın aynı ayına göre % 68,50 ve on iki aylık ortalamalara göre % 57,50 olarak gerçekleşti.

TÜFE değişim oranları (%), Mart 2024

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup %50,10 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %104,07 ile eğitim oldu.

TÜFE ana harcama gruplarına göre yıllık değişim oranları (%), Mart 2024

Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre azalan ana grup %-0,02 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %13,08 ile eğitim oldu (ana harcama gruplarına göre endeksler, ağırlıklar ve değişim oranları Ek Tablo-1'dedir).

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5'li Düzey) 2024 yılı Mart ayı itibarıyla, 14 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 121 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %71,89, aylık % 3,14 oldu

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'deki değişim, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %3,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre %14,86, bir önceki yılın aynı ayına göre %71,89 ve on iki aylık ortalamalara göre %62,61 olarak gerçekleşti.



    Mart ayı enflasyonu açıklandı. Enflasyon Mart ayında yüzde 3,16 oldu. Toplu sözleşme hükmüne göre memurlar, 2024'ün ilk yarısı için yüzde 15 zam olacak. İlk ayda enflasyon yüzde 6,70 oldu. 3 aylık enflasyon yüzde 15,06 oldu. Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında çıkacak enflasyon rakamları memurların alacağı enflasyon farkını da netleştirecek.