Süleyman Nazif bir ara kuş yetiştirmeye merak salar. Kendisine Hindistan’dan armağan edilen bir kanaryaya gözü gibi bakar. Hayvancağız için en iyi cinsten yemler bulur. Bir gün Cenap Şahabettin dostunu görmeye gelir. Yaz olduğu için evin bütün pencereleri açıktır.. Nazif kafesi temizlerken kuş uçuverir. Nazif donup kalırken Cenap katıla katıla gülmeye başlar. Nazif küplere biner ve “Bu kadar gülünecek ne var Cenap?” diye dostuna çıkışır. Cenap mantıklı bir açıklama yapar:” A birader, kuş gittikten sonra ister gül ister ağla! Ne fark eder der?”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder