Küreselleşmenin tarihçesi, “küreselleşmenin ne zaman başladığının tespitini yapmak oldukça zordur. Bunun bir nedeni 'başlangıç'nın bilinmemesidir. Bir diğer nedeni ise incelenecek her olayın, her kurumun ve her düşüncenin, kendinden önce bir başlangıcı olduğu gerçeğidir. Bir başka deyişle, hiçbir şey tarihi süreç yönünden ”yeni” değildir. Mutlaka, bugünden önceki günlerde, “bugünün yenisi'ni müjdeleyen, haber veren veya ima eden bir başlangıç vardır. Bunun içindir ki tarihsel incelemeye başlayan her araştırma kendi amacına uygun bir başlangıç” bulmak sorunu ile karşı karşıyadır”(Savaş, 1999:1).
Küreselleşme elbette ki 1970'lerde başlamadı ve bu bağlamda küreselleşme sürecinin başlangıcına ilişkin görüşler birbirinden çok farklılaşmaktadır. Bunlara örnek olarak; “küreselleşmenin tarihin başlangıcından itibaren var olduğu, 1492'de Columbus'un Amerika'yı keşfetmesi ile başladığı, küreselleşmenin modernleşme ve kapitalizm ile yaşıt olduğu ve küreselleşmenin sanayi ötesi toplum, modern ötesi toplum ve kapitalist düzenin çözülmesi ile ilgili olarak son yıllarda ortaya çıkan yeni bir olgu olduğu, şeklindeki yaklaşımlar gösterilebilir”(DPT,2000:4-5).
“Diğer bir bakış açısıyla ise küreselleşmenin başlangıcının kapitalizmin dinamikleri, sistematik küresel ticaret ve toplumlar arası iletişim ile başlatılabilir”(Hassan,2004:23). Uluslararası Tarih Çalışmaları Kongresi başkanı, 1913'te şunları söylüyordu; “Dünya bambaşka bir şekilde bir bütün haline geliyor... Bilimin bizim kullanımımıza sunduğu güçler sayesinde yerküre giderek küçülürken, siyasi, ekonomik ve düşünsel hareketler çok daha birbirinin içine girdi... Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan bir şey etkisini her köşede gösteriyor. Dünya tarihi, tek bir tarih olmaya doğru gidiyor”(Rajan-Zingales,2006:25).
Küreselleşme bağlamında bir tüccar sınıfı ve uluslararası bir ticaretin, Antik Mezopotamya'dan beri var olduğu bilinmektedir. Keşif seyahatleri küreselleşme süreçlerinin diğer bir ana basamağı olmuştur. 1870-1914 yılları arasında buharlı gemiler ve demir yolu ile taşımacılığın gerçekleştirilmesi ile birlikte büyük miktarlarda ticari mallar uzak mesafelere taşınmaya başlanmıştır.
İki dünya savaşı arasındaki dönemin ardından İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, bir taraftan Demirperde Bloğu'nun oluşması ile bölünme yaşanmıştır. 1989 sonrası Berlin duvarı yıkılmış, 1991’de de SSCB dağılmıştır. Bu olaylarla ülkeler arasında sınırlar yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştır. Son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle her alanda hızlı bir ilerleme olmuş ve her şey birbirine çok yaklaşmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder