Artan şiddet olayları ile her gün daha fazla dehşete düşüyoruz. Akla mantığa sığmayan kötülükler silsilesi etrafımızı sarmış durumda. Şiddetin normalleşme, sıradanlaşma riski ile karşı karşıyayız. Şiddetin tırmanışa geçmesi ve önlenemiyor olması çok vahim. Belli ki alınan önlemler yeterli değil.
Şiddetin sonuçları üzerinden çokça değerlendirmeler, yorumlar yapılıyor. Ya sebepler? Ancak doğru soru sorarak tespitler, öneriler, tedbirler noktasında sağlıklı bir yol izlenebilir. Sorduğumuz sorulara göre cevap alırız. Sorular düşünceyi başlatır cevaplar ise sınırlar...
Uyuşturucu şiddetin artmasında ana nedenlerden biri. Uyuşturucu kullanımı arttıkça şiddette artıyor. Türkiye uyuşturucu ile mücadelede başarılı diyebilmek isterdim ancak uyuşturucu kullanım oranları bu temennimizin tam tersini söylüyor. Uyuşturucu ucuz ve kolay yoldan temin ediliyorsa, en ücra köşelere, köylere, kırsallara, ilkokul, lise çağındaki çocuklara, okul önlerine kadar rahat bir şekilde ulaşıyorsa, satışı ve kullanımı giderek yaygınlaşıyorsa oturup bir düşünmek lazım.
Aynı şekilde siber güvenlik noktasında ne durumdayız? Çocuklarımız, gençlerimiz internet oyun bağımlılığı ile birer zombiye dönüşüyor. Sapkın, satanist gruplara dahil oluyor, tuzağa çekiliyor, taciz, tehdit ediliyor. Koca koca adamlar yasa dışı bahis sitelerinde bataklığa sürükleniyor. Bu yüzden aileler parçalanıyor…
Medya ve sosyal medya aracılığı ile toplumun ruh sağlığını hedef alan rezalet içerikler üretiliyor. Her şey gibi bununda önlemini almak siyasi politikalardan geçiyor. Maksadım kimseyi suçlamak veya yargılamak değil. Genelden yerele, devlet kurumlarına, devlet yöneticilere güven sarsılmamalı. Devlette yönetim zafiyeti oluşmamalı. Seçilip makamlara oturmakla iş bitmiyor. Dünyadan bihaber, aç gözlü, çıkarcı insanlarla bir gelişme kaydedilemez, çöküş, çürüme başlar…
Toplum alarm veriyor. Toplumsal öfke ve baskı kontrolden çıkarsa bunun altından kalkamayız. Önce teşhis sonra tedavi, gerçekleri göz ardı etmeden nerede hata yaptık sorusunu sorma vakti. Aslına bakılırsa çok geç kalındı. Yine de zararın neresinden dönülse kardır…
10 Ekim 2024 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder