13 Haziran 2023 Salı

Doğal afetler ekonomiyi etkiler

 

    Can ve mal kaybına neden olan, insanlar tarafından engellenemeyen ve kısa zaman içinde meydana gelen olaylara doğal afet denir. Jeolojik ve meteorolojik olarak ikiye ayrılan doğal afetlerden deprem, volkanik püskürme, heyelan jeolojik kökenlilere örnek verilirken; şiddetli yağış, sel, taşkın, don olayı, orman yangınları, çığ, kuvvetli rüzgar meteorolojik nedenlerle ortaya çıkan doğal afetlerdendir. 

    Doğal afetler, ansızın gerçekleşebilen ve önlem alınmadığı için önemli kayıplara neden olabilen doğa olaylarıdır. Doğal afetlerden önce alınacak tedbirler maliyetli olsa da afetler olduktan sonra oluşacak masraflar çok daha fazla olacaktır. Tedbirlerin afetlerden önce alınması, can ve mal kaybını aza indirir ve afetlerden sonra oluşacak maliyetler açısından çok daha kârlı olacaktır.

   Doğal afetlerin en önemli yönü, ülke bazında, dünya genelini ilgilendirecek düzeyde olumsuz sonuçlar doğurmasıdır. Ortaya çıkan doğal afetler, can ve mal kayıplarına neden olabilir. Doğal afetlerin ekonomik anlamda etkileri büyüktür. Özellikle doğal afet yaşayan ülkelerin bu afetlerden dolayı ekonomisinin zarar gördüğünü söylemek gerekiyor. Bu noktada bakıldığı zaman birçok unsuru doğrudan ve dolaylı yoldan etkileyebilecek olan maliyetler, doğal afetlerde ön plana çıkar. Doğal afetler, bölgenin özellikle ekonomik aktiviteden uzaklaşmasına etki edebiliyor. Sermaye stokunun ve veriminin düşüşü, servetin azalması, başta eğitim ve sağlık olmak üzere pek çok hizmetin aksaması ülke ekonomileri açısından problem teşkil etmektedir. 

    Doğal afet yaşanan bölgede, ihtiyaçların karşılanmasına yönelik kamu bütçesinde maliyet kalemi oluşur. Bölgenin ekonomik aktiviteden uzaklaşması sebebiyle, vergi gelirlerinde azalma söz konusu olur. Doğal afet sonucunda piyasalar da negatif etkilenir. Belirsizliklerin fiyatlanması anlamlı düşüşlere yol açar. Bölgede faaliyet gösteren şirketlerin değerli kâğıtlarında düşüşler söz konusu olur. Dış ticaret açısından bakıldığında, bölgede faaliyet gösteren ihracatçıların mağdur olmasıyla faaliyetlerinin sekteye uğraması kaçınılmazdır. Bu durum, hem ithalatı artışına hem de firmaların ihracat hacimlerinin düşmesiyle ülke içerisine döviz akışının sınırlanmasına yol açar. 

    Doğal afetin yaşandığı bölgede aktivitelerin durması, fiyatlar üzerinde de etkili olur. Afet yaşanan bölgede fiyatların genellikle yükselme eğiliminde olduğunu görürüz. Fiyatlardaki artışların enflasyonu da etkilediği açıktır. Temel gıda ve zorunlu ihtiyaçları karşılayabilecek maddelerin fiyatlarının aşırı derecede pahalılaştığına dair fahiş fiyat uygulamalarının oluşumundan söz edebiliriz. Bu durum özellikle enflasyonun üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturur. Yaşanan enflasyonun da baskılanması için, Merkez Bankası faiz artışına gider. Yapılan faiz artışı da ülkeye yönelik yatırımların düşmesine neden olur. Doğal afetler ülkelerin ekonomik büyümesine de negatif etki verir. 

     Doğal afet yaşayan bölgenin, başta kentsel dönüşüm olmak üzere yeniden imarı, yatırımlarla beraber daha çok istihdam sağlayabilir. Doğal afet yaşanmadan önce hantal bir yapıya sahip olan bölge, afetten sonra yapılacak olan yatırımlardaki artış nedeniyle daha fazla hareketlilik kazanabilir. Başta ihracat olmak üzere bölgenin ekonomik aktivitesinin daha fazla artırılması yaşanan ekonomik kayıpların önüne geçilmesini sağlayacaktır. 

   Doğal afet konusunda gelişmiş ülkelerin daha şanslı olduklarını söyleyebiliriz. Gelişmiş ülkelerin sermaye yapısındaki kuvvetlilik ve doğal afetlere müdahale noktasındaki avantajı, bu ülkelerdeki doğal afetlerin kısa sürede bertaraf edilmesini sağlar. Gelişmekte olan ülkelerin ise bu noktada dezavantajlı oldukları görülür. Gelişmekte olan ülke vatandaşlarının daha bilinçli hâle getirilmesi, doğal afetlerin önlenmesinde ilk yapılması gereken stratejidir. Zira doğal afetler beklenmedik bir zamanda ortaya çıktığı gibi, önlem alınmadığı zaman da ortaya çıkabilir. 

  Yaşanacak bir doğal afetin faturası bütçe açığı, ihracatın aksaması, vergi gelirlerinin düşmesi, ekonomik daralma, enflasyon ile faiz sarmalına tekrar girilmesi açısından da ciddi bir tehdit oluşturur. 


Hiç yorum yok: