28 Şubat 2022 Pazartesi

EKONOMİDEKİ GELİŞMELER

 

Yıkılsın diye bekledikleri ülkenin ekonomisi 2020’de üçüncü çeyrekte %6,7 pandemi döneminde Avrupa’da ilk sırada büyüdüğü için, bunlar üzüntüden kahroldu. Libya’da, Doğu Akdeniz’de, Suriye’de, Karabağ’da başarılı olan ve içeride terörü neredeyse sıfırlayan Türkiye’den ürküyorlar. Bu yüzden her türlü melâneti yapmak için de diş biliyorlar. Ekonomide, yerli ve millî savunma sanayiinde, tarım ve hayvancılıktaki son gelişmeler özetle şöyle:
 - İstanbul-İzmir otoyolunda Temmuz-Ekim arasında garanti edilen geçiş sayıları %20 oranında aşıldı.
- Eti Alüminyum, ArGe çalışmaları sonucu geliştirdiği ileri teknoloji üretimiyle 2021’de 70 milyon dolarlık ithalatı plânlıyor.
- Türkiye’de ilk yerli plazma üretecek olan Maxicells İlâç Sanayi’ne Silivri’deki fabrikada 15 milyar lira katkı sağlayacak.
- 2018’de 650, 2019’da 686 milyon, K. Maraş’ta 890 milyon liralık rüzgâr enerjisi yatırımı gerçekleşti. Avrupa’da 7. sıradayız.
- Ankara-Sivas arasındaki 440 kilometrelik yüksek hızlı tren hattında 49 tünel 52 adet viyadük yapıldı.
- Otomotiv sektöründe Ocak-Ekim 2020 arasında 17,2 milyar ihracat, 8,7 milyar avro ithalat gerçekleşti.
- Tamamen yerli Elektrikli Traktör üretim bandına çıktı. 45 dakikalık tam şarj ile 7 saat aralıksız çalışabilme özelliği var.
- Isuzu tarafından Aselsan ve Altınay destekli Türkiye’nin ilk yerli elektrikli kamyonu NPR 10 EV 6.6 ton yük taşıyabiliyor.
- Zonguldak- Filyos Liman ve Vadi Projesi hızla devam ediyor.
- Aselsanın ürettiği güneş enerji santrallerinde dönüştürücü ile yurtdışı bağımlılığı tamamen ortadan kalktı.
- Osmaniye’nin Bahçe ile Gaziantep’in Nurdağı ilçesi arasındaki Kavak Tüneli, en uzun çift tüplü demiryolu tüneli 9.950 m olacak.
- Samsun - Sivas Demiryolu Modernizasyonu ile, hızı 60 km’den 100 km’ye, yolcu 95 milyondan 168 milyona yükselecek.
-SOCAR Türkiye STAR Rafineri’sinin ham petrol depolama ka-pasitesini %50’ye yakın arttırarak, 4,5 milyon varile çıkaracak.
- Fiba Grubu doğuda rüzgâr enerji santralini (550 MW) kurdu.
- 2020 Kasım’da Covid-19 ürünleri ihracatı %212 arttı.
- Hızlı Demiryolu Projesi ile, 235 kilometrelik Sivas - Erzincan arası seyahat süresi 1,5 saat olacak.   

  - Türkiye’den Çin’e ilk ihracat treni, 42 blok konteynerde 1400 buzdolabı taşıyarak, 8.633 km yol katederek, 20 günde vardı.

- Ekim ve Kasım’da, 20 milyar dolar yabancı kaynak geldi.
- Reel sektör, son 2,5 yılda yaklaşık 60 milyar dolar açık kapattı.
- Yurt içinde kullanılan sertifikalı tohumun %96’sı yerli üretim ile, 1.143 bin tona ulaştı. İsrail dâhil 91 ülkeye tohum ihraç ediyoruz. 107 bin çeşit tohum Tohum Gen Bankası’nda saklanıyor. 
- 2008’de 21 milyon sertifikalı fidan üreten Türkiye, 2019’da 102.8 milyona çıkardı. Son 5 yıl içinde ihracatı 4 kat arttı. 
- Küçükbaş hayvan %20 artışla 55 milyona ulaştı. Büyükbaş hayvan %8 artışla 19 milyona ulaştı. (Avrupa’da 1. ve 2. sırada).
- Bu yıl mısır üretimi, 100 yılın rekoruyla 6,5 milyon tona ulaştı.
- Tarımda son 18 yılda reel rakamla 310 milyar lira, son 2 yılda 22 milyar lira destek verildi. 2021’de 23 milyar lira olacak.
- Son yılda 891,6 milyon dolarlık tütün ihraç edildi. Toplam tarım ürünleri ihracatı 24.04 milyar dolar oldu.
 - 1000 TON’a kadar ağır yük taşıyan SEYİTON aracı yapıldı.
- Havelsan tarafından Denizaltı Bilgi Dağıtım Sistemi (DBDS) üretimlerinin tamamı 6 adet denizaltı için başarıyla tamamlandı.
- Ford E-Transit’in üretim sorumluluğunu alan Ford Otosan, Kocaeli’de elektrikli batarya montaj fabrikası yatırımı kararı aldı.
- Demiryolu Manevra Aracı, batarya ile çalışır hâle getirildi.
- Tümosan, yerli imkânlarla 4x4 zırhlı araç-PUSAT’ı yaptı.
- Aselsan’ın geliştirilen insansız kara aracı-İKA KAPLAN yapıldı.
- Roketsan’ın 2021’de teslim edeceği Ağır Torpido yapılıyor.
- Tübitak-Sage tarafından geliştirilen seyir füzesinin hava şartlarına dair bütün dayanıklılık testleri tamamlandı.
- BMC’nin Uzaktan Kumandalı Zırhlı Personel Taşıyıcısı-AMAZON TTZA ve Mayına Karşı Korumalı Kirpi-II teslim edildi.
- FNSS’nın PARS III 8x8 Tıbbi Tahliye Aracı tamamlandı.
- Roketsan’ın Gemisavar Füzesi Atmaca GPS’e, düşman unsurlarını imha eden yeteneği ile, neredeyse hayalet özelliğine sâhip.
- Asfat’ın uzaktan kumandalı-MAYIN TEMİZLEME ARACI var.
- Ejder Yalçın 4x4 Muharebe zırhlı ambulans yapıldı.
- FNSS’ın Amfibi Zırhlı Amfibi hücum Aracı (ZAHA) yapılıyor...
Fuat Uğur           
TÜRKİYE GAZETESİ              05.12.2020


 

Bugün 28 Şubat 2022 Pazartesi;

Hicrî Şemsî: 1400    Rûmî: 15 Şubat 1437    Kasım: 113
27 RECEB 1443
Yılın 59. günü, Kalan Gün : 306
2. Ay, 28 Gün, 09. Hafta
Gündüzün uzaması 3 dakika - Ezânî sâat 1 dakika geri alınır.

Söz taşımak, yani koğuculuk yapmak, emanete hıyanet etmektir. Hasan-ı Basrî “Rahmetullahi aleyh”

Islahat Fermânı’nın ilânı (1856) - Yaşar Kemal’in vefâtı (2015) - Leyleklerin gelme zamanı - Sivil Savunma Günü - 28 Şubat Muhtırası (1997) - Of'un Kurtuluşu- Dünya Nadir Hastalıklar Günü

26 Şubat 2022 Cumartesi

 

Bugün (27 Şubat 2022) II. Cemre suya düşüyor.

Bugün Türkiye'de 1988 yılında ilk yapay kalp ameliyatı yapıldı.

Bir Hadis: Mümin; günahını, dağın altında otururken üzerine düşecek olan bir kaya gibi görür. Günaha dadanmış kişi ise günahını; burnununa konmuş, ona bir şey söylediğinde uçacak bir sinek gibi görür. (Buhârî, Deavât, 4)

BUGÜN....MİRÂC KANDİLİ

 

Recep ayının 27. gecesi Mirâc Gecesi’dir. Mirâc, merdiven demektir. Cebrâil aleyhisselâm gelip, Peygamber efendimizi, 52 yaşında iken, Recep ayının 27. gecesi, Mekke-i Mükerreme’de Mescid-i Haram’dan, Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya ve oradan göklere götürdü. İslâm âlimleri buyurdu ki: “Mirâc rûh ve ceset ile birlikte oldu. Âyet-i kerîme ile sabit olduğundan, Mekke’den Kudüs’e götürüldüğüne inanmayan kâfir olur.” Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, Mirâc’da Cenneti, Cehennemi, sayısız şeyleri görüp, Kürsî, Arş ve Ruh âlemlerini geçip, bilinmeyen, anlaşılamayan, anlatılamayan şekilde, mekânsız, zamansız, cihetsiz, sıfatsız olarak Allahü teâlâyı gördü. Hiçbir mahlukun bilemeyeceği, anlayamayacağı nîmetlere kavuşup bir anda, Kudüs’e ve oradan da Mekke-i Mükerreme’ye geldi. Mi­râc’­da 5 va­kit na­maz farz ol­du. Mi­râc­’dan ön­ce, yal­nız sa­bah ve ikin­di na­ma­zı var­dı. Mi­râc Ge­ce­si, ak­şam na­ma­zı 3 re­kât, öte­ki na­maz­lar 2 re­kât farz ol­du. Me­di­ne-i Mü­nev­ve­re’de ikin­ci emir­le sa­bah ve ak­şam­dan baş­ka­sı 4 re­kâ­te çı­ka­rıldı. Hic­re­tin 4. yı­lın­da bun­lar, misâfir için, yi­ne 2’­ye in­di­ril­di. Ezan oku­mak da hic­ret­ten ön­ce Mek­ke­’de, Mi­râc Ge­ce­si baş­la­dı. Mi­râc­ hâ­di­se­siy­le, Müs­lü­man­la­rın îmânı kuv­vet­len­di, kâ­fir­le­rin düş­man­lı­ğı­ art­tı. Pey­gam­be­ri­mi­ze kâ­fir­ler inan­ma­dı; “Mes­cid-i Ak­sa’nın kaç ka­pı­sı, kaç pen­ce­re­si var?..” gi­bi so­ru­lar sor­du­lar. Mi­râc’da dik­kat et­me­miş­ti. O an­da, Ceb­râ­il aley­his­se­lâm, Mes­cid-i Ak­sa’yı gö­zü­nün önü­ne (Te­le­viz­yon gi­bi) ge­tir­di ve ce­vap ver­di. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Mirâc Gecesi’nde iyi amel eden için 100 yıllık mükâfat vardır.”           [İmâm-ı Gazali]
Bu mübârek gecede, diğer mübârek geceler gibi, kazâ namazları kılmalı, Kur’ân-ı kerîm ve ilmihâl okumalı, tevbe ve duâ etmeli, din kardeşlerimizi, sâlih akrabaları ve âlimleri ziyâret etmeli, fakirleri sevindirmeli, dünya ve âhıret saadeti için, bütün Müslümanlara duâ etmeli. Gecesini ibâdetle geçirirken, gündüzünü de oruçla geçirmelidir.


 

Bugün 27 Şubat 2022;

Yılın 58. günü, Kalan Gün : 307
2. Ay, 28 Gün, 08. Hafta
Gündüzün uzaması 2 dakika - Ezânî sâat 1 dakika geri alınır.

Senden uzaklaşana yaklaş! Senden esirgeyene ihsan et! Sana zulüm edenleri affet! Hadîs-i şerîf

MÎRÂC KANDİLİ’NİZ MÜBÂREK OLSUN - II. Cemre’nin suya düşmesi - Necmettin Erbakan (2011) ve Şeyhülislâm Yahya Efendi (1644) vefâtları

23 Şubat 2022 Çarşamba

 

Bugün 24 Şubat 2022;

Yılın 55. günü, Kalan Gün : 310
2. Ay, 28 Gün, 08. Hafta
Gündüzün uzaması 4 dakika - Ezânî sâat 2 dakika geri alınır.

Öyle bir kimseyle arkadaşlık edin ki; onda dünya malı hırsı bulunmasın. Dâvûd-i İskenderî “Rahmetullahi aleyh”

Nizâm-ı Cedîd askerî teşkilâtının kuruluşu (1793) - Trabzon’un kurtuluşu (1918) - İbni Battûta’nın vefâtı (1369)

22 Şubat 2022 Salı

YANLIŞ BİLİNENLERİN DOĞRUSU

 

• Çin Seddi uzaydan çıplak gözle görülmez, gece ışıkları görülebilir.
• Timsah kovalamasında zikzak yaparak kaçmak daha etkilidir.
• İnsanlar beyinlerinin sadece %10’unu kullanırlar.
• Beynimizdeki bütün sinirler çeşitli eylemlerde kullanılıyor.
• Benzin deposuna giren kurşun, arabayı filmlerde patlatır.
• Boğaları sinirlendiren şey kırmızı değil matadorun hareketidir.
• Yıldırım çok defa aynı yere düşmez değil, defalarca düşebilir.
• Cam katı bir maddedir değil, çok çok yavaş bir şekilde akar.
• Bütün insanlar zıplarsa deprem olmaz, daha fazla enerji lâzım.
• Televizyonu yakından seyretmek, gözleri bozmaz.
• Ne olursan ol yine gel, Mevlâna’nın değil, Ebu Said-i Ebu’l-Hayr’ındır.
• Akaryakıt istasyonlarında cep telefonu kullanmak tehlikeli değil.
• Devekuşları başlarını kuma gömmez, yumurtalarını kontrol eder.
• Akıllı telefonlar pil dolduğunda elektrik akımını keserler.
• Atmosfere giren her meteor sürtününce ateş topuna dönmez.
• Soğuk algınlığının sebebi virüslerdir. Antibiyotik fayda etmez..
• Karasineklerin ömrü 24 saat değil yaklaşık 1 aydır.
• Güneş Sisteminde 9 değil 8 gezegen var. Plüton, 2006’dan sonra gezegen sayılmıyor.
• Tavşanlar çizgi filmlerde havuç sever, aslında yeşilliği sever.

 

Bugün 23 Şubat 2022

Yılın 54. günü, Kalan Gün : 311
2. Ay, 28 Gün, 08. Hafta
Gündüzün uzaması 2 dakika - Ezânî sâat 1 dakika geri alınır.

Bir kimse, dilini tutarsa, Allahü teâlâ onun utanacak şeylerini örter. Hadîs-i şerîf


Ardahan, Posof ve Çıldır’ın kurtuluşları (1918) - Peygamber Efendimizin Vedâ Hutbesi’ni okuması (632) 

Fırsat elde iken iyi işlere koşunuz


Peygamberimiz (s.a.s.), hicret esnasında Ranuna Vadisi’nde irad ettiği ilk Cuma hutbesinde şöyle buyurmuştur: Ey insanlar, ölmeden önce Allah’a tevbe ediniz, fırsat elde iken iyi işlere koşunuz! Biliniz ki Cenab-ı Hakk, içinde bulunduğum yılın bu ayında, bugün şu bulunduğum yerde Cuma namazını kıyamete kadar üzerinize farz kıldı…

Ey insanlar, kendinize ahiret için azık hazırlayıp önceden gönderin. Hepiniz ölecek ve sürünüzü çobansız bırakacaksınız. Sonra Rabbiniz, –arada tercüman veya perdedar olmaksızın–: Sana benim peygamberim gelip haber vermedi mi? Ben sana mal vermiş, ihsanda bulunmuştum. Sen bunlardan ahiretin için ne gönderdin, diye soracaktır. O kimse sağına soluna bakacak, hiçbir şey göremeyecek. Sonra önüne bakacak, orada cehennemi görecek. Öyleyse yarım hurma ile de olsa, kendini ateşten korumaya gücü yeten bunu yapsın. Buna gücü yetmeyen bari güzel sözle kendini kurtarsın. Çünkü bir iyiliğe 10’dan 700 katına kadar sevap verilir. Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun.


KAYNAK: DİYANET TAKVİMİ

22 ŞUBAT 2022



 

Bugün 22 Şubat 2022;

Yılın 53. günü, Kalan Gün : 312
2. Ay, 28 Gün, 08. Hafta
Gündüzün uzaması 3 dakika - Ezânî sâat 1 dakika geri alınır.

Süleyman Şâh’ın kabri taşındı (2015) - Maraş’ın işgâli (1919) - İbn-i Haldun'un vefatı (1406)

Bir Ayet: Kitab’ın indirilişi, azîz ve hakîm olan Allah’ın katındandır. Biz bu kitabı sana gerçeğin bilgisi olarak indirdik; öyleyse içten bir inanç ve bağlılık göstererek sadece Allah’a ibadet et. (Zümer, 39/1-2)


16 Şubat 2022 Çarşamba

 

 Bugün 17 Şubat 2022;

 I. İktisat Kongresi Yapıldı. (1923)

 Medeni Kanun Kabul Edildi. (1926)

 Bir Hadis: İki kişiye gıpta edilir: Allah’ın verdiği malı hak yolunda harcamayı başaran kimse ve Allah’ın verdiği ilim ve hikmet ile yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına öğreten kimse. (Buhârî, Zekât, 5)

İnsanın Ezelî Düşmanı Şeytan

İğvâ ve ifsadından tanıdığımız şeytan, özellikle ibadet esnasında verdiği vesveselerle müminlerin Allah’a karşı görevlerini hakkıyla yerine getirmelerine mani olmaya çalışır. Resûlullah, şeytanın bu çabasını, namaz esnasında “Şunu hatırla, bunu hatırla!” diyerek aklında olmayan şeylerle müminin kafasını kurcalaması şeklinde ifade etmiştir. (Buhârî, Ezân, 4) Şeytan bir taraftan verdiği vesveselerle müminin zihnini kurcalayıp ibadetlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirmesine mani olmaya çalışırken, diğer taraftan da çirkin işleri süsleyip hoş göstererek onu harama yönlendirir; hatta inkâr, şirk bataklığına sürükler. Şeytanın, insanı kandırırken batıla hak kılıfı giydirmesi (telbîs) en etkili ayartma yöntemlerindendir. Şeytan ilâhi rahmetten kovulduğunda bu yöntemle insanları haktan uzaklaştırmaya çalışacağını şöyle dile getirmişti: “Ey Rabbim, beni azdırdığın şeye (rahmetinden kovmana) karşılık ben de yeryüzünde onlara işledikleri günahları süsleyeceğim, hepsini azdıracağım.” (Hicr, 15/39)

KAYNAK: DİYANET TAKVİMİ
17 ŞUBAT 2022

TEİAŞ, 2022 Ocak Ayı Kurulu Güç Raporunu Yayınladı

 

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. TEİAŞ, 2022 Ocak ayı kurulu güç raporunu yayınladı. Rapora göre Ocak ayı sonu itibariyle Türkiye’de kurulu güç 99.734,00 MW seviyesine ulaştı. Toplam santral sayısı da 10.549 oldu.

2022 Ocak Ayı Kurulu Güç Raporuna göre öne çıkan bazı bilgiler aşağıdadır. 

  • Toplam elektrik kurulu güç kapasitesi Ocak ayına göre 85,6 MW azalarak 99.734,00 MW seviyesine ulaştı. Toplam santral sayısı da 10.549 oldu.
  • Yenilenebilir enerji kurulu gücü de 10.026 santralle bir önceki aya göre 389,4 MW artarak 53626,8 MW‘a yükselirken yenilenebilir santraller toplam kurulu gücün %53,72‘sini oluşturdu.
  • Güneş enerji santrallerinin kurulu gücü de 65,50 MW’lık bir artış ile 7881,10 MW seviyesine yükseldi. Toplam güneş enerji santral sayısı da 93 artarak 8482 oldu.
  • Güneş enerji kurulu gücü toplam kurulu gücün %7,90 olurken, rüzgar enerji kurulu gücünün toplam kurulu güçteki oranı da %10,71 oldu.
  • Toplam kurulu güçte ilk sırada 25.305,30 MW ile doğalgaz yer alırken, onu 23.280,30 MW ile hidroelektrik santralleri takip etti.
  • Fosil yakıtlı santrallerin kurulu gücü de 2022 yılı Aralık ayı sonu itibariyle 45.947,00 MW yani toplam kurulu güce oranı % 46,06 seviyesindedir.
  • 2020 ve 2021 Yılı Aralık ayı kurulu güç kıyaslamasına baktığımız zaman ciddi farklar görmekteyiz. Özellikle de güneş ve rüzgar santral kapasitelerindeki artış ilk bakışta göze çarpıyor. 

Kurulu güç Ocak’ta geriledi


 268,3 MW gücünde doğal gaz santrali devreden çıktı.

Türkiye’nin kurulu gücü geçtiğimiz Ocak ayında 85,60 MW geriledi.

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) verilerine göre 2022’in ilk ayında 182,9 MW gücünde yeni yatırım devreye girerken, 268,3 MW gücündeki doğal gaz santrali devreden çıktı ve toplam kurulu güç 99.734 MW’a geriledi.

Ocak ayında en fazla kurulu güç artışı 75,8 MW ile rüzgâr enerjisi alanında olurken, güneşteki kurulu güç artışı 65,5 MW, biyokütlede 13,5 MW, akarsu tipi hidroelektrik alanında ise 5,5 MW oldu.


Ocak 2022 Kurulu Güç Verileri
  Birincil Kaynak Kurulu Güç (MW)Değişim (MW)
  Akarsu8.217,75,5
  Asfaltit Kömür405
  Atık Isı390,9
  Barajlı23.280,3-0,1
  Biyokütle165813,5
  Doğal Gaz25.305,3-268,3
  Fuel Oil251,9
  Güneş7.881,165,5
  İthal Kömür8.993,8
  Jeotermal1.676,2
  Linyit10.142,522,6
  LNG2
  Motorin1
  Nafta4,7
  Rüzgar10.682,875,8
  Taş Kömürü840,8
  Toplam99.734-85,6

 

TEİAŞ, Ocak 2022 itibariyle Türkiye'de elektrik üreten santral sayısı ve kurulu güç verilerini yayınladı.


Türkiye Elektrik Üreten Santral Sayısı ve Kurulu Güçleri

 

    Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından Ocak 2022 Kurulu Güç Raporu yayınırken kurulu güç toplamı 99.734 MW’ ulaştı. 2022 yılının ilk ayında kurulu gücün 7.881,1 MW’lık kısmını ise güneş enerjisi santralleri oluşturdu. Güneş enerjisindeki kurulu güç bir önceki aya göre 65,5 MW arttı.


   TEİAŞ’ın verilerinden derlenen bilgiye göre, kurulu güçte en büyük pay 25.305,3 MW ile doğal gaz santrallerinden sonra ise 23.280,3 MW güç ile barajlı kaynakların oldu. Rüzgar santrallerin kurulu gücü 10.682,8 MW, geride kalan linyit santrallerinin kapasitesi ise 10.142,5 MW, ithal kömür yakıtlı santrallerin kurulu gücü 8.993,8 MW olurken akarsu tipi hidroelektrik santrallerin kurulu gücü 8.217,7 MW, jeotermalin 1.676,2 MW ve biyokütlenin 1.658,0 MW olarak gerçekleşti.

    TEİAŞ’ın aylık olarak yayınladığı kurulu güç raporu verilerine göre, Ocak’ta elektrik üretim kurulu gücü bir önceki aya göre 85,6 MW artışla 99.734 MW değerine çıktı.

   Türkiye’deki lisanssız GES sayısı ise bir önceki aya göre 93 adet artarak 8.445’e ulaşırken lisanslı santral dahil toplam GES adedi 8.482’ye ulaştı.

TEİAŞ, Ocak 2022 Kurulu Güç Raporunu Yayımladı

 

TEİAŞ’ın verilerine göre, Ocak 2022 dönemi itibariyle Türkiye’nin kurulu gücü 99.734,0 MW oldu.

En fazla santral sayısını sahip olan birincil enerji kaynakları ise;

  • 8.482 adet Güneş Enerjisi Santralleri (7.881,10MW),
  • 745 adet Hidroelektrik Enerji Santralleri (31.498,00 MW),
  • 351 adet Doğal Gaz Kombine Çevrim Santralleri (25.305,3 MW) ve
  • 355 adet Rüzgar Enerjisi Santralleri (10.682,80 MW) oldu.

    Birincil kaynaklara ve kuruluşlara göre kurulu güç (MW):

    En fazla kurulu güce sahip kuruluşlar 67.748,8 MW ile Serbest Üretim Şirketi ve 21.318,3 MW ile EÜAŞ santralleri oldu. Mevcut santrallerin % 76’ı özel sektör tarafından % 24’ü ise kamu tarafından işletiliyor.

  • Birincil kaynaklara ve kuruluşlara göre santral adedi:

    Türkiye’deki lisanssız ve lisanlı santral sayısı toplam 10.549 oldu. Mevcut santrallerin % 92’si lisanslı % 8’i ise lisanssız santrallerden oluşuyor. Aralık ayı itibariyle Birincil Kaynak ve Kuruluşlara göre santrallerin 8.742 adedi lisanssız santral, 1.807 adedi ise lisanslı santrallerden oluşmaktadır. 

 

(TEİAŞ) Ocak 2022 Kurulu Güç Raporunu Yayınladı. Rapora göre, kurulu güç toplamı 99 bin 734,00 MW olurken 2022 Ocak ayı sonunda kurulu gücün 7 bin 881,10 MW'lık kısmı güneş enerjisi santrallerinden sağlandı. Güneş enerjisindeki kurulu güç bir önceki aya göre 65,50 MW artış gösterdi. Kurulu güç toplamı bir önceki aya göre azaldı. 85,60 MW Kurulu güçte azalma olurken, santral sayısında 92 adet artış oldu.

14 Şubat 2022 Pazartesi

 

    Madenlerimiz sosyal devlet anlayışıyla kamu yararı gözetilerek işletilmeli, üretilen madenlerimiz kendi topraklarımızda kurulu ya da kurulacak sanayi tesislerinde hammadde olarak kullanılmalı, ileri teknoloji ürünleri üretilerek ihraç edilmeli, kazanılan ülke ekonomisine ve ülke insanlarına yansıtılmalıdır.

DOĞAL GAZIN DEPOLANMASI

 

AB ülkeleri "Gas Infrastructure Europe" verilerinden derlenen bilgilere göre, 2020 yılı Eylül sonu itibariyle Avrupa'daki doğal gaz depolarında %95 doluluk oranıyla % 108 milyar m3 kayıtlara geçmişti. Bu değer 2021 yılı Eylül ayı sonu itibariyle %74.6 doluluk oranıyla 85 milyar m3 olmuş, 23 milyar m3 azalmıştır.

2021 yılında Avrupa'da deposunda en fazla doğal gaz bulunan ülke % 85 doluluk oranıyla 17,6 milyar m3 İtalya olmuştur. Bu ülkeyi %68 doluluk oranıyla 16,5 milyar m3 Almanya, %90 doluluk oranıyla 12,4 milyar m3 Fransa izlemiştir. Doğal gaz depolarının doluluk oranı açısından ise 1 milyar m3 kapasite ve %100'ü doluluk oranıyla İngiltere, 3,5 milyar m3 depolama kapasitesi ve %96,3'lük doluluk oranıyla Polonya ilk sırada yer almıştır.

2021 yılında doğal gaz rezervleri en fazla azalan ülkeler, Hollanda, Portekiz ve Avusturya olmuştur. Depolardaki doluluk oranları Hollanda'da %91'den %14,8'e, Portekiz'de %98,7'den %59,2'ye, Avusturya'da %90'dan % 56,8'e gerilemiştir.

AB Ülkelerinden Almanya ve İtalya ve Fransa daha doğalgaz boru hatları bu ülkelere ulaşmadan doğalgaz depolama tesislerini tamamlamışlardır. Depolama Tesisleri bu projelerde en sona bırakılacak, önemi küçük projeler değildir. Bizde bu tam tersi olarak uygulanmaktadır.

Rusya’dan 2021 yılında satın alınan doğalgaza bakıldığında Almanya 45 milyar m3 ile ilk sırada İtalya 20.8 milyar m3 ile 2. sırada ve 16 milyar m3 küp ile Türkiye üçüncü ithalatçı durumundadır. Almanya, İtalya ve Fransa gibi ülkeler bizden çok daha fazla enerji kaynak çeşitliliğine sahip ülkelerdir. Bu ülkeler bizden çok daha fazla yerli ve milli enerji kaynakları kullanırken, coğrafik olarak kaynak ülkelerle aralarındaki doğalgaz hatları uzundur. Bütün bunlara karşın doğal gaz kapasitelerini Türkiye’nin doğalgaz depolama kapasitesiyle ile karşılaştırdığımızda Almanya 8 katı, Fransa 5 katı, İtalya 6 katı depolama kapasitesine sahiptir.

2021 yılında ülkemizde toplam olarak 61 milyar m3 gaz tüketilmiştir. 2022 yılı için yapılan doğalgaz antlaşmalarının ise 48 milyar m3 civarında olduğu basında yazmaktadır.

Kuşkusuz gerekli doğalgaz depo kapasiteleri belirlenirken olası arz güvenliği ve tüketim miktarları önemlidir. Enerji üretiminin %35’in elektrik üretiminde bir o kadarının da sanayide kullanılan doğalgazın kısıntı veya kesinti halinde bu kısıntıları karşılayacak doğalgaz depo kapasitelerinin yalnızca ısınma amaçlı kullanılan 1 aylık tüketimini karşılayacak şekilde hesap edilip planlanması oldukça yanlıştır. Bu yanlışlığı Ocak 2022 sonunda ülkemiz sanayicisi yaşayarak görünmüştür.

Ülkemizde Silivri Doğalgaz Depolama Tesisinin tam kapasitesi 4.6 milyar m3, Tuz gölü depolama tesisi kapasitesi 5,4 milyar m3 olup ancak her iki yatırım tamamlanmadığından bu kapasitelere henüz ulaşılamamıştır. Şu anda olması gereken 10 milyar m3 depolama kapasitesinin ¼’üne bile ulaşılamamıştır.

Silivri ve Tuzgölü civarındaki doğalgaz depolarında ısınma amaçlı gereksinimi 1 ay süreyle karşılayabilecek 3 milyar m3 doğalgaz depolanmaktadır. Ancak ülkenin yalnızca ısınma amaçlı gereksinimini düşünerek doğalgaz depolamanın hiçbir geçerli açıklaması olamaz. Soğuk kış şartları ve olağandışı iklim koşullarında yalnızca ısınmayı düşünerek depolama yapmak veya depo kapasitesi oluşturmak çok yetersiz bir yaklaşımdır.


DOĞALGAZ BORU HATLARI


Özellikle dünya kanıtlanmış petrol ve doğalgaz rezervlerinin yaklaşık % 70’inden fazlası Ortadoğu ve Orta Asya bölgesine yer almaktadır. Türkiye’nin coğrafi konum olarak bulunduğu bölge ülkemizin enerji arz güvenliği açısından önemlidir. Konum itibariyle Türkiye döşenen boru hatlarıyla gereksinimi olan enerjiyi ithal ederken diğer taraftan da enerji geçişinde transit ülke konumundadır.

Ülkemize doğalgaz sağlayan toplam 5087 km uzunlukta 6 adet doğalgaz hattı mevcuttur;

 Rusya-Türkiye Doğalgaz Boru Hattı (Batı Hattı) 845 km.

 Mavi Akım Gaz Boru Hattı 501 km.

 Doğu Anadolu Doğalgaz Ana İletim Hattı (İran-Türkiye) 1491 km.

 Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru Hattı (BTE) 113 km.

 Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Enterkonneksiyonu (ITG) 296 km.

 Trans-Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) 1841 km.

Türkiye bu doğalgaz boru hatları ile gereksinimi olan doğal gazın % 35’ni Rusya’dan, % 24’nü Azerbaycan’dan ve % 11,1’ni İran’dan sağlamaktadır. Doğalgaz ile karşılanan % 68,6’lık bu miktara ilave olarak % 31,4 oranında da 4 adet LNG depolaması ile 10 ayrı ülkeden gaz alımı yapılmaktadır. 2018 yılı BOTAŞ verilerine göre ithal edilen doğalgazın % 35’i sanayide, 35’i elektrik üretiminde ve % 30‘u ısınma amaçlı hanelerde kullanılmaktadır.

DOĞALGAZ REZERVLERİ

 

    Dünyada genellikle petrol denizlerde tankerlerle, doğalgaz ise kıtalararası boru hatları ile taşınmaktadır. Dünya doğalgaz rezervlerinin % 40,9’u Ortadoğu bölgesinde yer almıştır. Dünya rezervlerinin % 58,3’ne sahip olan ilk 4 ülke Rusya, İran, Katar ve Türkmenistan ülkemizle komşu denecek yakındır.

    Uluslararası Enerji Ajansı IEA 2021 yılı verilerine göre doğalgaz en temiz yanan ve bu nedenle dünyada tüketimi en hızlı büyüyen fosil yakıttır. 2022 yılı verilerine göre dünyanın küresel elektrik üretiminin yaklaşık 1/4’nü doğalgazdan üretilmektedir. Ülkemizde doğalgaz gereksiniminin tamamı dışa bağımlı olup ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Konunun ilginç yanı da bu bağımlılığa karşın 2021 yılında elektriğin %27,4’ü doğalgaz ile çalışan termik santrallerden üretilmiştir. Karadeniz’deki yeni gaz keşifleri ve Akdeniz’deki potansiyel doğalgaz rezervleri dışında ülkemiz karasında doğalgaz mevcudiyeti var sayılamayacak kadar azdır. Bu nedenle 1980 yılları sonrası ülkemiz doğalgaz gereksinimini büyük doğalgaz rezervine sahip komşu ülkelerden doğalgaz boru hatlarıyla ithal etmeye başlamıştır.

ÖNCE ÎMÂN

 

Îmânın şartı altıdır:
① Allahü teâlânın var ve bir olduğuna ve sıfatlarına inanmak.
② Meleklerine inanmak.
➂ Kitaplarına inanmak. 
➃ Peygamberlerine inanmak.
➄ Âhırette olan bütün şeylere, öldükten sonra tekrar dirilip hesâba çekilmeye, Cennete, Cehenneme inanmak.
➅ Kazâ ve kadere, yâni iyi veya kötü bütün şeylerin Al-lahü teâlâ tarafından bilindiğine ve yaratıldığına inanmak.
Bunların hepsine birden, Âmentü denir. Âmentü’de bulunan 6 şarta inanan ve Allahü teâlânın emirlerini ve yasaklarını kabul eden kimse, Müslüman olur.

ESKİDEN VE ŞİMDİ

 

∑ Genç erkekler iffetli, kızlar hayâ sâhibi idi.
∑ Nineler ve dedeler, huzur evine verilmezdi.
∑ Bilakis, huzur onların duâlarında aranırdı.
∑ Sofraya baba oturmadan, kimse oturmazdı.
∑ Kadınlar kocalarına aşkitom değil, bey derdi.
∑ Çocuklar babalarına babişko değil, babacığım derdi.
∑ Evde küçüklerin değil, büyüklerin sözü geçerdi.
∑ Çocuk hocaya verilirken, “Eti senin kemiği benim.” denirdi.
∑ Her yerde büyükler sayılır, küçükler sevilirdi.
Sonra hürriyet dediler, bunları ve aileyi yok ettiler.

 

RODOS VE 12 ADALAR

    Lo­zan Ant­laş­ma­sı ile İtal­ya’ya ve­ri­len Ro­dos ile Ege De­ni­zi’n­de­ki 12 Ada, 24 yıl müd­det­le            İtal­yan­ların yö­ne­ti­mi al­tın­da kal­dı. Bu ada­lar 400 yıl Türk adâleti al­tın­da kal­dık­tan son­ra 24 yıl da,    İtal­yan ege­men­li­ği­ni ya­şa­mış ol­du. İkin­ci Dün­ya Har­bi’n­den ye­nik çı­kan İtal­ya, 15 Şu­bat 1947gü­nü    Pa­ris’te im­za­la­dı­ğı ant­laş­ma ile Ro­dos ve 12 Ada­lar’ı sa­vaş taz­mi­na­tı ola­rak Yu­na­nis­tan’a ter­k et­­ti.


 

Bugün 15 Şubat 2022

Yılın 46. günü, Kalan Gün : 319
2. Ay, 28 Gün, 07. Hafta
Gündüzün uzaması 2 dakika - Ezânî sâat 1 dakika geri alınır.

Benim söylemediğimi hadîs olarak bildiren, Cehennemde çok acı azap görecektir. Hadîs-i şerîf

Gümüşhane’nin kurtuluşu (1921) - İzcilik Haftası - Rodos ve 12 Adalar’ın Yunanistan’a terki (1947)

7 Şubat 2022 Pazartesi

Enflasyonda önemli etkenler

 

Enflasyon konusu gündemimizdeki yerini korumaya devam ediyor.

Geçen hafta Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ocak ayı enflasyon verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre ocak ayında fiyatlar genel düzeyi yıllık %48,69 ile son yılların en yüksek seviyesini gördü.

Ancak verileri incelerden gözden kaçırılmaması gereken bazı hususlar olduğuna dikkat çekmek istiyorum.

Özellikle ekim, kasım ve aralık aylarında yaşanan döviz kurundaki sert yükselişi ve buna bağlı olarak enflasyondaki hızlanmayı hep beraber yaşadık.

20 Aralıkta açıklanan kur korumalı TL vadeli mevduat ve katılım hesabı politikası sonrasında döviz kurunda bir dengelenme çabası ve sonrasında büyük oranda dengelenmenin yaşandığını gördük.

Döviz kurunda yaşanan dengelenmeyle beraber enflasyonda bir düşme yaşanması bekleniyordu. Nitekim öyle de oldu.

Yıllık bazda enflasyon artış gösterirken aylık bazda enflasyon oranında bir düşüş gerçekleşti.

Aralık ayında aylık %13,58 oranında artan enflasyon ocak ayında aylık %11,10 oranında gerçekleşti. Aynı şekilde yurtiçi üretici fiyat endeksinde de yıllık %9,53 oranında artış gerçekleştiğini gördük. Ancak aynı zamanda aralık ayında aylık %19,08 oranında artış yaşanırken ocak ayında %10,45 oranında gerçekleştiğini görüyoruz.

Enflasyonun aylık bazda düşmesi döviz kurunda yaşanan dengelenme sonrası enflasyonun düşeceğinin bir işareti olarak okunabilir.

Ocak ayında gerek TÜFE’de aylık bazda daha fazla düşüş yaşanması bekleniyordu. Ancak bu düşüş sınırlı kalmasının bazı nedenleri oldu.

Bu nedenlerin en başında ocak ayında yapılan sigara zammı oldu. Bunun dışında elektrik, su, doğalgaz zamları yine önemli bir etken oldu. Ayrıca ocak ayı genellikle kira artışlarının yoğun olduğu bir ay olması nedeniyle yine önemli bir etken oldu.

Akaryakıt ve işçi maliyetlerindeki artışa bağlı olarak da yapılan zamların etkili olduğu söylenebilir. Ancak en önemli etkenlerin yukarıda bahsettiğim harcama gruplarından kaynaklanmaktadır. Çünkü bu maddelerin sepetteki ağırlıkları da yüksektir.

Bir diğer neden ise daha önce de yazdığım gibi hesaplama yönteminden kaynaklanmaktadır. Fiyatlar ocak ayında hiç değişmese bile hesaplama yöntemi kaynaklı bir artış yaşanacaktı. Yani kasım ayında bir ürünün fiyatının 100 TL olduğunu düşünelim. Aralık ayının bir tarihinde 150 TL’ye çıktıysa ortalaması 125 TL olarak hesaplanmıştır. (Normalde geometrik ortalama alınır. Basitçe ifade etmek için aritmetik ortalama aldım) Fiyatın hiç değişmediğini varsayarsak ocak ayında 150 TL olarak devam ederse aralık ortalaması 125 TL olduğu için bu seviyeden 150 TL’ye çıkmış gibi görünecektir. Nitekim kasım ayından aralık ayına göre de bu artış %25 olmuştu. Yani herkes %50 olarak düşünürken beklenenden daha düşük çıkmasının nedenlerinden biri de budur. Ancak bu artış gerçekleştiği için ocak ayında artmasa bile artış olarak enflasyon oranına yansımaktadır.

Elbette ki tüm bu yazdıklarım işin teknik kısımları.

Vatandaşlar olarak hepimiz enflasyon denince aklımıza başta gıda fiyatları olmak üzere ulaşım ve barınma gibi temel ihtiyaçlarımızı rahatlıkla karşılayıp karşılayamadığımıza bakarız.

Özellikle geçen yıl yaşanan kıtlık sebebiyle gıda fiyatlarındaki artış herkes tarafından en çok şikâyet edilen husus.

Nitekim gıda enflasyonuna bakıldığı zaman ocak ayında bir önceki aya göre %55,61 oranında bir artış olduğunu görüyoruz.

Aynı şekilde ulaştırma alanında %68,89 oranındaki artış herkesin rahatsız olduğu bir durum olarak önümüzde duruyor. Kira artışları, elektrik, su ve doğalgaz gibi temel ihtiyaçların artışı yine önemli bir gider kalemi ve bu giderlerin fiyatlarındaki artış elbette herkesi huzursuz ediyor.

Kira artışlarının temelinde son dönemde maliyetlerin artmasıyla beraber konut sayısının artmaması, kentsel dönüşümle beraber arzın artması bilakis azalması ve hâlihazırda mülk sahibi olanların kentsel dönüşümle beraber kısa süreli de olsa kiracı pozisyonuna geçmeleri etkili oldu.

Enerji fiyatlarındaki küresel artış da enflasyonda etkili oldu. Pandemi öncesinde 55-60 dolar seviyesinde olan brent petrol geçtiğimiz aralık başında 68 dolar seviyesindeyken 93,27 dolara kadar yükseldi. Hâlihazırda doğalgaz maliyetinin 4’te 3’ünü devlet karşılasa da bir kısmı vatandaşa yansıtıldı.

Velhasıl kelam şubat ayında özellikle döviz kurundaki dengelenmenin devam etmesiyle beraber aylık bazda enflasyon oranında düşme devam edebilir. Küresel enflasyon düzeyine kadar düşme bekleyebiliriz. 

 

    Bir Hadis: (Allah’ım!) Korkaklıktan ve cimrilikten sana sığınırım. (Buhârî, Deavât, 35, 39)


Kıyamet nedir ne zaman kopacak?

    Kıyamet kelimesi “bir olayın meydana gelmesi, bir varlığın dirilip kalkması” veya “kozmik bir olayın vuku bulması” anlamlarına gelir. Kur’an’da bu olayı anlatan, “Kıyamet gününe yemin ederim.” (Kıyâmet, 75/1)  ayetiyle başlayan bir sure yer almaktadır. Kıyamet konusuyla ilgilenen âlimler; onun dehşetini, meydana geliş biçimini, merhalelerini ve alacağı şekilleri belirlemek için Kur’an’da yer alan tasvir ve betimlemeleri göz önünde bulundurmuşlardır. Kur’an-ı Kerim’de kıyameti tasvir eden dört yüz civarında ayet bulunmaktadır. Ayrıca kıyametin geleceğinden kuşku duyulmaması gerektiğini belirten ve kıyametle ilgili durumları açıklayan çok sayıda ayet vardır. Müslüman için önemli olan kıyametin ne zaman kopacağını, ahiret hayatının ne zaman başlayacağını bilmek değil, kıyametin kopmasıyla başlayacak olan ebedî hayata inanmak ve ona gerektiği şekilde hazırlanmaktır. O halde bize düşen, İslam’ın ön gördüğü hayat standardı çerçevesinde çalışmak, kazanmak, üretmek, ilerlemek; kaliteli bir yaşam sürmektir.

KAYNAK: DİYANET TAKVİMİ
7 ŞUBAT 2022

 

Bugün 7 Şubat 2022

Yılın 38. günü, Kalan Gün : 327
2. Ay, 28 Gün, 06. Hafta
Gündüzün uzaması 2 dakika - Ezânî sâat 1 dakika geri alınır.

Cehennemin en pis kokan yeri, zinâ yapanların bulunduğu kısımdır! Atâ bin Meysere el-Horasânî “Rahmetullahi aleyh”

Ürdün Emîri Hüseyin’in vefâtı (1999) Sultan II. Mustafa Hân’ın taht’a çıkması (1695)

5 Şubat 2022 Cumartesi

 

    Dünyadaki en güvenilir araştırma kuruluşlarından “Times Higher Education (THE)” tarafından 2022 Dünya Üniversiteler sıralaması açıklandı. Öğretim, araştırma, bilgi aktarımı, uluslararası görünüm gibi 13 ayrı kriterle 99 ülkedeki 1600 üniversite karne aldı. İlk 10’a ABD’den 8 üniversite (MIT, Harvard, California Technology, California, Yale, Chicago Stanford, Princeton) ve İngiltere’den 2 üniversite (Oxford, Cambridge) girdi. İlk 200 sıralamasında ABD 57, İngiltere 28, Almanya 22, Avustralya 12, Çin 10, Hollanda 10, İsviçre 7, Kanada 7, Güney Kore 6 ve İsveç 5 üniversitesi ile yer aldı. Ülkemiz üniversiteleri ise, 2022 dünyanın en iyi 500 üniversiteleri arasında dahi yer alamadı. Dünya ve Uzay pazarlarında yaşanan bilim, teknoloji, finans ve yatırım savaşları hızla devam etmektedir. Dördüncü sanayi devrimini (Sanayi 4.0) yaşayan gelişmiş ülkeler yapay zekalı robotları, insansız akıllı fabrikaları, elektrik enerjisinin depo edilmesi, kablosuz iletilmesi ve fosil yakıtlar dışından (petrol, kömür, doğalgaz vs.) güneş ve hidrojenden elde edilmesini sağlayarak 5. Sanayi Devrimi’ne (Sanayi 5.0) geçmeye çalışıyorlar. “Güneş enerjisinden 24 saat üretim yapılabilmesi ve dünyaya kablosuz iletilmesi için “Güneş Uyduları” inşa edilmektedir. Deniz suyundan hidrojen üretimi için yapılan bilimsel çalışmalar başarı ile tamamlanmıştır.” Yakın bir gelecekte hidrojen ile uçacak uçakları, gidecek gemileri, trenleri, otomobilleri göreceğiz. Gelişmiş ülkeler teknoloji yoğun üretimlerini artık insansız akıllı fabrikalarda yapay zekalı robotların yönetimindeki robotlar tarafından gerçekleştirmeye başlamak üzereler. Böylece daha fazla üretecekler ve daha ucuza mal edecekler. Çünkü robotların maaşı yok, sosyal güvenlik masrafları yok ve sendikaları yok. Gelişmekte olan ve emek yoğun üretim yapan ülkemizi zor günler bekliyor.

İnsanların gelirlerini ve tasarruflarını enflasyona karşı korumaları bir hak

 

Tasarrufları korumanın en bilinen, en kolay yolu; yüksek faizli banka mevduatıdır. Faizler iyi getiri sağlamayıp korumadığında ise TL’den kaçış için, özel bir bilgi ve imkân gerektirmeyen döviz alımı akla gelir. Burada dövizin hızlı artmasıyla iyi bir getiri, hatta enflasyondan tam koruma beklenir. Tabii beklentilerin tersi de gerçekleşebilir. Bunlar piyasa koşullarına göre anlaşılabilir, düşünülebilir.

Şimdi, kur korumalı mevduat çıktı ve işler biraz karıştı. Bunun lehinde olanlar; bütçeye getireceği yükü görmezden gelip, dövizin getirisini aynen sağlayacağını belirterek, buna katılmayı teşvik ediyorlar. Aleyhinde olanlar ise katılıp katılmamayı pek söylemeksizin, bunun kur korumasının bütçeye ve halka yük getireceğini söyleyip, karşı tavır alıyorlar. Bunlarda doğruluk ne? Hangisinde doğruluk ve ne kadar var? Hesabı iyi yapmak ve buradaki çelişkiye, ikileme veya paradoksa dikkat etmek gerekir.

Eğer çok veya önemli sayıda insan tasarruflarını döviz alımına yöneltmez ve/veya hatta ellerindeki dövizleri bozdurursa, döviz talebi azalıp döviz arzı artacağından dövizdeki artış azalacak, duracak ve belki de döviz düşecektir. Bu da satılan dövizin arttığı ölçüde döviz korumasının kalkması demektir. Böyle bir durumda döviz korumalı mevduata geçen önemli sayıdaki insanın da bundan fayda sağlama beklentisi suya düşecektir. Keza, bu durumda buna katılan çok sayıda kişiye kur garantisi ödemesi nedeniyle oluşacağı beklenen yüksek bütçe kaynağı kullanımı, döviz artmadığı için olmayacaktır.

Eğer insanlar tasarruflarını döviz alımına yönlendirmeye devam eder ve/veya ellerindeki dövizleri bozdurmazlar ise döviz artacak, önemli bir kur kazancı yani döviz koruması söz konusu olacaktır. Böyle bir durumda korumalı mevduata geçenlerin de önemli kur kazancı olsa da buna geçen sayısı zaten az olduğundan önemli sayıda bir insanın kazancından söz edilemeyecektir. Keza, yüksek döviz artışı nedeniyle katılımcılara önemli bir kur garantisi ödemesi yapılıp, kamu zararının artacağı akla gelse bile, bu durumdaki insan sayısı zaten az olacağından önemli bir kamu zararı da söz konusu olmayacaktır.

Kur korumalı mevduata katılacak çok veya önemli sayıdaki insanın kazançlı çıkması ve bundan büyük kamu zararı oluşması hallerinin hiçbiri mümkün değildir. Dövizden kur korumalı mevduata geçerek enflasyondan korunma, sadece sınırlı hatta az sayıda insanın bu sisteme geçmesi halinde mümkündür. Bundan da sınırlı bir kamu zararı oluşabilir. Herkes buna göre hesap yapmalı, düşünmeli, karar vermeli, hareket etmeli ve konuşmalıdır.