31 Aralık 2023 Pazar

2024,

Şifa bekleyenlerin şifa bulduğu,

Kavuşmayı bekleyenlerin kavuşabildiği,

Tezini bitirmeyi planlayanların bitirebildiği,

İş kovalayanların iş bulabildiği,

Ödeme kolaylığı bekleyenlerin borçlarını ödeyebildiği, Savaşların ve terörün bittiği,

Hatalarımızdan ders alabildiğimiz güzel bir yıl olsun. 

 Takvim yaprakları günlerin, haftaların, ayların birbiri ardına açılan kapıları gibidir. Zamanı gösteren takvimler bugünü ve geleceği planlamamıza, geçmişi hatırlamamıza yardımcı olur. Mutlu yıllar 🌺 2024 senesi güzellikler getirsin...2024 tüm insanlığa sağlık, mutluluk, başarı ve bol kazanç getirsin. 2023 yılını hiç aratmasın.  

Haftanın kitabı Dr Daron Acemoglu ve Simon Johnson tarafından yazılan İktidar ve Teknoloji. İlk 10 sayfası su gibi geçti.

Teknolojiye dair iktisat, tarih, sosyoloji, felsefe gibi farklı disiplinler açısından bakan derin bir metin. Kitap tarihsel teknolojik ilerleme, teknolojinin ayrıcalıklı bir zümre tarafından kontrolü, teknolojinin toplum yararına kullanımındaki engeller, bunlar engellemek için neler yapılmalı gibi farklı tespit ve çözüm önerilerini sunuyor.

Doğan Kitap sağolsun 2023 bitmeden Türkçe çevirisini bizlerle buluşturdu. Okumayanlara bu kitabı mutlak surette öneririm.



 Dört İnsandan uzak durun.

*

1-İyiliği inkar edecek kadar nankör olan insandan 

2-Doğruyu göremeyecek kadar kör olan insandan 

3-Yanlışı savunacak kadar cahil olan insandan 

4-İnsanların acısından ve çaresizliğinden zevk duyan insanlardan...

Alıntı 

2023 Aralık Ayı Kurulu Güç Tablosu

 

KAYNAKSANTRAL ADEDİKURULU GÜÇ (MW)
Akarsu6128.312
Asfaltit Kömür1405
Atık Isı95385
Barajlı14423.468
Biyokütle3842.064
Doğalgaz34425.354
Fuel Oil11260
Güneş10.98011.295
İthal Kömür1610.374
Jeotermal631.691
Linyit4710.194
LNG12
Motorin11
Nafta15
Rüzgar36311.697
Taşkömür4841
Toplam13.066

 

Türkiye'nin toplam kurulu gücü 2023 Aralık ayı sonu itibariyle 106.347 MW'a ulaşırken, güneş kurulu gücü de 11.295 MW'a yükseldi.

2023 Aralık ayı kurulu güç raporuna göre bilinmesi gereken bazı öne çıkan bilgiler aşağıdaki gibidir:

Lisanssız güneş kurulu gücü de 9.630 MW’a ulaşırken, lisanslı güneş kurulu gücünde 13 MW bir artış oldu ve 1.665 MW seviyesine yükseldi.

Rüzgar enerji kurulu gücünde 54 MW bir artış oldu ve 11.697 MW seviyesine yükseldi.

Toplam yenilenebilir kurulu gücü de 58.912 MW’a yükseldi.

Jeotermal kurulu gücü 1.691 MW seviyesinde kaldı.

Toplam kurulu güçte ilk sırayı yine doğalgaz aldı ve 25.354 MW güce ulaştı.


Türkiye Elektrik İletim A.Ş. 2023 yılına ait son kurulu güç raporunu yayınladı. 2023 Aralık Ayı kurulu güç raporuna göre Türkiye 2023 Aralık ayını 106.347 MW kurulu güç ve 13.066 santral ile tamamladı.

2023 Aralık  Ayı Kurulu Güç Raporunda Öne Çıkan Bazı Bilgiler aşağıdaki gibidir.

Toplam elektrik kurulu gücü, 106.347 seviyesine ulaşmıştır. Toplam santral sayısı da 13.066 olmuştur.

Yenilenebilir enerji kurulu gücü de bir önceki aya göre 299 MW artarak 58.912,00 MW‘a yükselirken yenilenebilir santraller toplam kurulu gücün yaklaşık % 55,40’ını oluşturdu.

Güneş enerji santrallerinin kurulu gücü de 11.295 MW'ye, toplam güneş enerji santral sayısı da 10.980‘e yükseldi.

Rüzgar enerji santrallerinin de kurulu gücü 11.697 MW oldu.

Güneş enerji kurulu gücü toplam kurulu gücün % 10,61’ini oluştururken, rüzgar enerji kurulu gücünün toplam kurulu güçteki oranı ise % 10,99 oldu.

Rüzgar ve güneşin yanında önemli bir yenilenebilir enerji santrali olan biyokütle santral kurulu gücü 2.064 MW oldu.

Toplam kurulu güçte ilk sırada 25.354 MW ile doğalgaz yer alırken, onu 23.468 MW ile barajlı hidroelektrik santralleri takip etti.

Fosil yakıtlı santrallerin kurulu gücü de 2023 yılı Aralık ayı sonu itibariyle 47.434 MW seviyesinde seyretmekte olup  oplam kurulu güçteki oranı ise % 44,61‘dir.

Ayrıca lisanssız güneş enerji santral kurulu gücü 9.630 MW seviyesine ulaşırken, lisanslı GES kurulu gücü ise 1.665 MW’a yükseldi. 

 Türkiye Elektrik İletim A.Ş. 31.12.2023 tarihi itibariyle; kurulu güç raporuna göre Türkiye'de 106.347 MW kurulu güç ve 13.066 santral ile enerji üretimi yapılmaktadır. 

30 Aralık 2023 Cumartesi

Son yıllarda Atatürkçülük neden coşkulu şekilde daha fazla gündeme geliyor biliyor musunuz?

Çünkü, siyasi olarak etkili bir muhalefetin olmaması ve herhangi bir başarı elde edememesi nedeniyle, "muhalif" kitlenin etrafında toplanacağı tek lider Atatürk de ondan. Yani insanlar Atatürk'ün hayatını ve fikirlerini okuyup, onu yeniden keşfetmiyorlar. Çaresizlik içinde tutunabilecekleri tek dal olarak gördükleri ve içinde oldukları şu dönemin liderlerine artık güvenmedikleri için Atatürk'e bağlılıkları artıyor. Bu coşkulu kitlenin %90'ı, örneğin Nutuk'u başından sonuna kadar okumadı bile.

Dün akşam Riyad'da yaşananlarda gördüğümüz Atatürk hassasiyeti de ispat ediyor ki, Türkiye'de yakın gelecekte siyasi tercihleri belirlemede en etkili eğilim Atatürkçülük olacak diye düşünüyorum. 2002'de Ak Parti'nin iktidara geldiği ve arka arkaya seçimler kazandığı dönemdeki "Muhafazakar Demokrat" hava artık neredeyse tamamen dağılmış durumda. Bundan sonra "Siyasal İslam" veya "Muhafazakar Demokrat" söylemlerle seçim kazanma dönemi bana göre bitmiş; Türkiye'de kitlelerin daha derin şekilde ayrışacağı oktanı yüksek bir "Milliyetçiliğin" -çok uzun dönemli olmasa da- siyasete hakim olacağını öngörüyorum. Bu yeni "yanıcı - parlayıcı" milliyetçi eğilimin altı çok dolu olmadığından, Türkiye'de hem zihinsel hem de etnik ayrılıkların süratle derinleşmesi ihtimali bulunmaktadır ve bu kontrol edilmesi -bu kez- daha zor bir süreç olarak ilerlemektedir.
Türk entelijansiyasının bu gelişmeleri iyi okuyamadığını ve hâlâ alışılmış siyasi kodlar üzerinden değerlendirmeler yaptığını da, dışarıdan bakan birisi olarak çok net biçimde gördüğümü özellikle vurgulamak isterim. Türkiye'deki siyasete dair herhangi bir hesabımız ve Türk Devletinden başka bir tarafımız da olmadığı için, arınmış bir zihinle, olayları okumaya çalışıyoruz.

27 Aralık 2023 Çarşamba


 

 

2023 İşsizlik Maaşı (en düşük) 5325 TL, 2024 yılı İşsizlik Maaşı 7940,33 TL

2023 İşsizlik Maaşı (en yüksek) 10650 TL, 2024 yılı işsizlik Maaşı 15880,33 TL

2023 GSS primi Aylık 402 TL 2024 GSS primi 599,44

2023 GSS primi Yıllık 4829 TL 2024 GSS primi 7200,72

İsteğe Bağlı Sigorta Primi (En Düşük) 4292 TL, 2024 İsteğe Bağlı Sigorta Primi 6399,98

İsteğe Bağlı Sigorta Primi (En Yüksek) 32194 TL, 2024 İsteğe Bağlı Sigorta Primi 48005,82

2023 Bağ-kur Primi (En düşük tarım dahil) 4628 TL 2024 Bağ-Kur primi 6901,00 TL

2023 65 yaş aylığı 3184 TL 2024 yılı 4747,80 TL

2023 Engelli Aylığı (yüzde 40-69 arası) 2624 TL, 2024 yılı Engelli Aylığı 3912,76 TL

2023 Engelli Aylığı (yüzde 70 üzeri) 38,13 TL, 2024 yılı Engelli Aylığı 5685,72 TL

2023 Engelli Aylığı (18 yaş altı) 25,42 TL, 2024 yılı Engelli Aylığı 3790,48 TL

2023 BES Kesintisi 402,42 TL 2024 BES Kesintisi 600,07 TL

2023 Ev hizmetlerinde çalışanların primleri (10 günden fazla çalışanlar günlük) 168 TL, 2024 250,51 TL

2023 Ev hizmetlerinde çalışanların primleri (10 günden az çalışanlar günlük) 8,94 TL, 2024 13,33 TL

2023 Ev hizmetlerinde çalışanların primleri (aylık prim) 5030 TL, 2024 7500,44 TL

2023 Geçici İş Görmezlik Ödeneği (Yatarak tedavi) 223 TL, 2024 332,520 TL

2023 Geçici İş Görmezlik Ödeneği (Ayakta tedavi) 298 TL, 2024 449,36 TL

2023 Doğum askerlik avukat staj borçlanmaları (Günlük en düşük) 143 TL, 2024 213,23 TL

2023 Doğum askerlik avukat staj borçlanmaları (Aylık en düşük) 4292 TL, 2024 6399,98 TL

2023 Doğum askerlik avukat staj borçlanmaları (Günlük en yüksek) 1073 TL, 2024 1600 TL

2023 Doğum askerlik avukat staj borçlanmaları (Aylık en yüksek) 32193 TL, 2024 48004,33 TL

 

2024 yılı asgari ücret rakamı açıklandı. Yeni asgari ücret ile birlikte, işsizlik maaşı, staj ücreti, GSS primi, doğum ve askerlik borçlanması, 65 yaş aylığı, kıdem tazminatı, engelli aylıkları da değişecek. Asgari ücret bir çok ücretin hesabında baz alınıyor. İşsizlik maaşlarından staj ücretine, doğum-askerlik borçlanmasından asgari ücret kıdem tazminatına kadar birçok kalem asgari ücretteki artışla birlikte değişecek. 2024 yılı asgari ücreti bir önceki yıla oranla yüzde 49.11 oranında artarak 17 bin 2 lira oldu.


 

 

    2024 yılındaki brüt 20.002 TL ve net 17.002 TL tutarındaki Asgari ücret'in, İşverene maliyeti 3.100 TL'lk SGK primi ve 400 TL tutarındaki İşveren İşsizlik Sigorta Primi ile 23.502 TL'ye ulaşmaktadır. Yeni asgari ücret 01.01.2024 tarihi itibariyle 5.600 TL  artış ile 17.002 TL oldu. Artış yüzdesi % 49,11.



26 Aralık 2023 Salı

 Yıl sonunun gelmesiyle birlikte memurların 2024 yılı Ocak ayında ne kadar zam alacağı netleşmeye başlamıştır. 2023 yılı Temmuz ayından itibaren 5 aylık TÜİK verilerine göre enflasyon % 33,66 olarak gerçekleşmiştir. Ocak ayında memurlara verilecek %15'lik zamma 5 aylık enflasyon farkının eklenmesiyle birlikte memurların zam oranı %45'e ulaşmıştır. Aralık ayı enflasyonunun da eklenmesiyle birlikte Ocak ayında memurlara yaklaşık %50 oranında zam yapılacağı öngörülmektedir. 

19 Aralık 2023 Salı

Ekim 2023'e dair açıklanan ekonomik göstergeler

 

Ekim 2023'e dair açıklanan ekonomik göstergeler, Türkiye'nin ekonomik durumunu incelemek ve değerlendirmek adına önemli bir ışık tutmaktadır.

Perakende Satış Endeksleri'nde yaşanan yıllık % 13,7'lik artış, tüketici harcamalarındaki güçlü artışı yansıtmaktadır. Aynı dönemdeki aylık % 2,0'lik artış ise kısa vadeli talep artışını göstermektedir.

Ciro Endeksleri, özellikle sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörlerindeki performansı gösteren önemli bir gösterge olarak öne çıkmaktadır. Toplam ciro endeksindeki yıllık % 65,3'lük artış, ekonominin genel büyüme eğilimini yansıtmaktadır.

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ise enflasyonun yüksek olduğunu göstererek ekonomik zorlukları işaret etmektedir. Aylık % 3,28'lik artış, fiyat artışlarının devam ettiğini göstermektedir.

İşgücü İstatistikleri'nde ise işsizlik oranındaki % 8,5'lik düşüş, istihdamın arttığını ve ekonominin toparlandığını göstermektedir. Genç nüfustaki işsizlik oranındaki azalma olumlu bir gelişmedir.

Sanayi Üretim Endeksi'nde yıllık % 1,1'lik artış, özellikle imalat sanayi sektöründe üretimin güçlü olduğunu göstermektedir. Ancak, aylık % 0,4'lük azalış, sektörler arasında dalgalanmaların olduğunu gösterir.

Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verileri, ekonominin üçüncü çeyrekte % 5,9 oranında büyüdüğünü göstermektedir. İnşaat sektöründeki % 8,1'lik artış, altyapı projelerindeki ve konut sektöründeki hareketliliği yansıtabilir.

Para Politikası Kurulu'nun aldığı faiz kararı, enflasyonla mücadele ve finansal istikrar hedefleri doğrultusunda atılmış bir adımdır. Faiz artışının ekonomi üzerindeki etkisi yakından izlenmelidir.

Bu göstergeler bir araya geldiğinde Türkiye ekonomisi, toparlanma sürecinde olduğunu ancak enflasyon ve sektörel dalgalanmaların dikkate alınması gerektiğini göstermektedir.

Perakende satışlardaki artışlar, genellikle işletmelerin cirosunu yükseltir. Artan talep, üretimi tetikler ve bu durum diğer sektörlerde de hareketlilik yaratabilir. Ancak, aşırı talep enflasyon baskılarına neden olabilir ve bu durum merkez bankasının faiz politikasını etkileyebilir.

TÜFE'deki yüksek artışlar, genellikle işgücü piyasasında maaş taleplerini artırabilir. İstihdamdaki artış, tüketici harcamalarını destekleyebilir, ancak aynı zamanda enflasyonist baskıları artırarak para politikasının sıkılaştırılmasına neden olabilir.

Sanayi üretimindeki artışlar, genellikle genel ekonomik büyümeyi tetikler. Bu, GSYH'deki pozitif bir etki yaratır. Ancak, aşırı üretim ve talep, enflasyonu artırabilir ve merkez bankasının müdahalesini gerektirebilir.

Merkez bankasının faiz kararları, genellikle enflasyonu kontrol etmeye yönelik bir çabanın bir parçasıdır. Faiz artışları, kredi maliyetlerini artırarak tüketici harcamalarını ve yatırımları sınırlayabilir. Ancak, faiz indirimleri ekonomiyi canlandırabilir.

GSYH büyümesi, genellikle dış ticaret performansını etkiler. Güçlü bir ekonomi, ithalatı artırabilir ve bu durum cari açığı genişletebilir. Aynı zamanda, iç talepteki artış ihracatı destekleyebilir.

Ekonominin genel sağlığı, bu göstergeler arasındaki etkileşimlerin beklenen düzeyde olup olmadığına bağlıdır. Beklentilere uygun bir şekilde gelişen ekonomik göstergeler, genellikle güveni artırır ve yatırımcılar ile tüketiciler arasında olumlu bir atmosfer yaratır.

Ancak, belirli risk faktörleri bu beklentileri etkileyebilir. Jeopolitik sorunlar, doğal afetler, enerji fiyatlarındaki oynaklık gibi faktörler, ekonomik göstergeler üzerinde belirsizlik yaratabilir. Bu durum, politika yapıcıları ve işletmeler için ekstra dikkat gerektirir.

Ekonomik göstergeler arasındaki bu teorik etkileşimler, karmaşık ve dinamik bir ekonomik sistemi yansıtmaktadır. Ekonominin genel sağlığı ve büyüme potansiyeli, bu göstergelerin birbirleriyle olan ilişkilerinin anlaşılması ve dikkate alınmasıyla daha iyi anlaşılabilir.

Verilere bakıldığında perakende satış hacminin artması, işsizlik oranlarındaki düşüş ve enflasyon oranlarındaki artış, enflasyon ile mücadelede için atılan faiz artırımı politikasının henüz hedefine ulaşamadığını gösteriyor.

Görgü....... Kelimelerin Anlamı

 

Anlama Çeşitleri
• Dirâyet: Akılla anlamak.
• Rivâyet : Nakille anlamak.
• Hidâyet: Yürekle anlamak.
• Firâset: Düşünerek anlamak.
• Kırâat: Okuyarak anlamak.
• İbâdet: Bütün benlikle hissederek anlamanın zirvesi.

İncelik çeşitleri
• Gözde incelik: Dikkat.
• Gönülde incelik: Rikkat.
• Anlamada incelik: İdrak.
• Ruhta incelik: Mahabbet.
• Hissetmede incelik: Şu'ur.
• Bütün benlikte incelik: İtaat.

Dört kıymetli süs
• Dünyanın süsü, insandır.
• İnsanın süsü, ilimdir.
• İlmin süsü, ameldir.
• Amelin süsü, ihlâstır.

Huzurun Reçetesi
• Sabreden, görür.
• Gören, hisseder
• Hisseden, secde eder.
• Secde eden, bulur.
• Bulan, susar.
• Susan, kurtulur.
• Kurtulan, mutlu olur.

Görme Çeşitleri
• Gözle görmek: Ru'yet.
• Fikirle görmek: Nazar.
• Kalple görmek: Basîret.
• Hissederek görmek: Şu'ur.
• Ruhla görmek: Sevgi.
• Anlayarak görmek: İdrak.
• Bütün benlikle görmek: Kulluk.

Konuşma Çeşitleri
• Gözle konuşmak: Îmâ.
• Fikirle konuşmak: Münâzara.
• Kalple konuşmak: Muhabbet.
• Dil ile konuşmak: Kelâm.
• Yürekle konuşmak: Sıdk.
• Anlayarak konuşmak: Nutuk.
• Bütün benlikle konuşmak: Zikir.

Kirlilik Çeşitleri
• Necâset, bedende.
• Vesâhet, elbisede.
• Habâset, kişilikte.
• Hakâret, duyguda.
• Atâlet,ٌ amelde.
• Cehâlet,ٌ akılda.
• Kabahat, davranışta.
• Dalâlet, gidilen yolda.

Güzellik Çeşitleri
• Safâ, kalpte.
• Dehâ, akılda.
• Helâl, rızıkta.
• Celâl, tavırda.
• Cemâl, yüzde.
• Bekâ, Cennette.
• Vefâ, dostlukta.
• Devam, amelde.
• Hasat, emekte.
• Hayâ, davranışta.
• Beyân, konuşmada.

Sevme Çeşitleri
• Akılla sevmek: Hevâ.
• Kalple sevmek: Aşk.
• Gönülle sevmek: Sevgi.
• Nefisle sevmek: Heves.
• Sadakatle sevmek: Vefâ.
• Bütün benlikle sevmek: Îmân.

İyi Çocuk Yetiştirmek

 

    İyi çocuk yetiştirdiğini düşünerek marka giydirip, lüks yerlerde yemek yedirip, en iyi okullarda okutup, her istediğini alıp, kendisini prens, prenses gibi hissettirip, başarı ve hırs odaklı, hazır fast food tarzı hayat sunan aileler; çocuklarına sorumsuz, doyumsuz bir hayatın reçetesini bırakır. Sonra kendisini çok bir şey sanıp hiçbir şey sâhibi olamaz. Üretemez ve en önemlisi, şükredip mutlu olamaz. Bir çocuğu doyumsuz, başarı odaklı yetiştirmek ve ona hazır hayat sunmak, verebileceğiniz en büyük zarardır. Çocukları bâzen pazardan da giydirmeli, sıradan yerlerde de yemek yedirmeli.

Avrasya Tüneli

 

    Asya ile Avrupa’yı, denizin altından karayolu ile bağlayan Avrasya Tüneli’nin temeli 26 Şubat 2011’de atıldı. 20 Aralık 2016’da bir törenle işletmeye açıldı. Marmaray’ın 1,8 km paralelinde yer alan tünel, gidiş ve geliş olmak üzere 2 katlı ve 100 dakika süre alan Kazlıçeşme ile Göztepe arasını 15 dakikaya kadar indirdi. Yol güzergâhı toplam 14,6 kilometre, en derin yeri deniz yüzeyinin 106,4 metre altından geçiyor. Tünel, Boğaz’ı geçen mevcut iki köprüyle bağlantılı olarak yapıldı. Yalnızca hafif araçların geçişi için yapılan tünelden, otomobil ve minibüsler geçebiliyor. 24 yıl 5 ay boyunca yapımcı ATAŞ tarafından işletilecek olan Avrasya Tüneli daha sonra kamuya devredilecek.

Kıssadan Hisse.........Ağaç ve Gölgesi

 

    Ağacın gölgesi, ağaca der ki: “Biz ikimiz arkadaşız. Beraber dünyaya geldik, beraber büyüdük. Sen her zaman güneşle aramızda engel olup, onun yüzünü göstermiyorsun. Bu sana yakışır mı? Ne zaman güneş benim etrafımda dönse, aramıza giriyorsun. Niçin böyle yapıyorsun?”

    Ağaç da gölgeye der ki: “Hayır, ben sana engel olmuyorum. Benim güneşi görmemin sebebi, gece ve gündüz ayakta olup, Allahü teâlâyı zikretmemdir. Sen ise, her zaman yan gelip yatıyorsun. Bu hâlinle güneşi nasıl görürsün?”

Günlük Tuz İhtiyacı

 

    Tuz yemeklere verdiği lezzetle en vazgeçilemeyecek  tatların başında geliyor. Zararlı olarak bilinse de, vücuduna faydaları çoktur. Onun için ölçülü alınması gerekir. Vücudunun günlük tuz ihtiyacı ortalama 6 gramdır. Yurdumuzda bunun 3 katı kadar daha fazla kullanılıyor. Tuz tüketimi arttıkça hastalıklar çoğalıyor. Fazla tuz organlar için çok tehlikelidir. Dünya sağlık Örgütü son olarak günlük tuz tüketim miktarını ise en fazla bir buçuk çay kaşığı olarak açıkladı. En fazla tuz bulunan, ürünler: Cips, hazır çorba, bisküvi, sosis, turşu, zeytin, kuruyemiş, salça, ketçap, hazır soslar, konserve... Tuz yerine eklenebilecek bâzı baharatlar: Maydanoz, nane, kekik, dereotu, fesleğen...

Kaynak: Türkiye Gazetesi Takvimi

12 Aralık 2023 Salı

Karbon Nötr Türkiye Yolunda İlk Adım Kömürden Çıkış 2030

 Yönetici Özeti

    İklim değişikliğine neden olan küresel sera gazı emisyonlarının %46’sı, elektrik sektörü sera gazı emisyonlarının da %72’si kömür kullanımı kaynaklıdır. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin daha şiddetli gözlemlenmeye başlaması ve iklim değişikliğini sınırlamaya yönelik uluslararası çabaların yoğunlaşmasıyla birlikte kömürün enerji sistemi içerisinde oynadığı rol sorgulanmaya başlamıştır. Paris İklim Anlaşması ile birlikte pek çok ülke, iklim değişikliği azaltım politikalarına hız vermiş ve kömür enerjisinden tamamen çıkmak için hedefler koymuştur. Emisyonların acil bir şekilde sınırlandırılması çağrılarına paralel olarak pek çok ülke bu hedefi 2030 yılı veya öncesi için belirlemiştir. Kömür enerjisinin negatif dışsallıkları, yenilenebilir enerji ve enerji depolaması gibi alanlarda gözlemlenen maliyet düşüşleri ve enerji piyasalarında esneklik ihtiyacının artması gibi nedenlerle kömür kullanımı küresel ölçekte azalmaktadır ve ilerleyen yıllarda bu eğilimin daha da hızlanması beklenmektedir. 

    Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında 2023’te raporlama düzeyinde devreye alınıp 2026 yılından itibaren uygulanacak olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, Avrupa Birliği ile ticaret yapan ülkelerin kömür politikalarını terk etmeleri için ekonomik bir gerekçe de oluşturmaktadır. Türkiye geçtiğimiz on yıllar içerisinde kömür enerjisini destekleyici politikalar uygulamış ve bunun sonucunda ülkedeki kömür yakıtlı elektrik üretimi ve sera gazı emisyonları önemli miktarda artmıştır. Ülkenin mevcut enerji planlarının içerisinde halen yeni rezerv alanlarının kullanıma açılması ve yerli kömür kaynaklı elektrik üretimini artırma hedefleri bulunmaktadır. Mevcut durumda bu planlar hem çevresel hem de ekonomik nedenlerle uygulanabilir görünmemektedir. 

   Türkiye’de kömür enerjisini teşvik edici uygulamaların devam etmesi, yakın zamanda açıklanan iklim hedefleriyle de çelişkili bir görünüm sergilemektedir. Ekim 2021’de Paris İklim Anlaşması’nın TBMM tarafından onaylanması Türkiye açısından bir dönüm noktası olmuştur. Açıklanan 2053 net sıfır emisyon hedefi de Türkiye’nin emisyon azaltım politikaları konusunda yeni ve iddialı bir sürece girdiğine işaret etmektedir. 

    Açıklanan iklim hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için ülkenin enerji politikasında köklü değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda Türkiye için güncellenmiş enerji hedeflerinin ortaya konulması ve bu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için kapsamlı ve gerçekçi bir stratejik planın oluşturulması elzemdir. Kömür enerjisine sağlanan mevcut teşviklerin sonlandırılması, esnek ve yenilenebilir enerji kaynaklarının önünü açacak politikaların geliştirilmesi, tüm dünyada ilerlemekte olan enerji dönüşümüne ayak uydurabilmek için gerekli piyasa düzenlemelerinin yapılması ve bu geçişin kimsenin geri kalmayacağı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacak önlem ve politikaların geliştirilmesi bu planın önemli ayakları olacaktır. Bugünden itibaren enerji sisteminde kömür enerjisinin yerinin olmadığı artık net olarak görülmektedir. Türkiye’nin de oluşturacağı yeni enerji stratejisinin önemli bir parçası olarak kömür enerjisinden çıkış için bir tarih belirlemesi gerekmektedir. Elektrik üretiminde kömürden çıkış aynı zamanda 2053 net sıfır emisyon hedefine giden yolda ilk adım olacak ve daha esnek ve verimli bir enerji sisteminin kurulmasını da kolaylaştıracaktır. Uygulanacak politika değişiklikleri sonucunda 2030 yılında elektrik üretiminde kömür enerjisinden çıkış, Türkiye için gerçekçi ve uygulanabilir bir hedeftir. 

  Bu rapor Türkiye’nin 2030 yılında kömürden çıkabilmesi için bir yol haritası oluşturulmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bunun için 2021-2035 arası dönemi kapsayan üç senaryo oluşturulmuş ve bu modelleme çalışmasının ışığında Türkiye’nin 2030 yılında kömürden çıkmasının olanakları ve bunun olası sonuçları incelenmiştir. Modelleme sonuçları arasında genel sistem maliyetleri, toplam yatırım gereksinimleri, kaynak bazlı kurulu güç ile üretim gelişimi ve karbon emisyon miktarları gibi çıktılar yer almaktadır. 

    Bu rapor, Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal), Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Greenpeace Akdeniz, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği ve 350.org için APLUS Enerji tarafından hazırlanmıştır.

“Türkiye’nin net sıfır emisyon için 640 milyar dolara ihtiyacı var”

 

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada Türkiye’nin 2053 yılında net sıfır emisyon hedefine ulaşması için bugünkü net değer ile 640 milyar dolar düzeyinde yatırıma ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Açıklamasında bu yatırımın 100 milyar dolarlık bölümünün elektrik üretim, iletim ve dağıtım alanlarında yapılması gerekeceğini dile getiren Humberto Lopez, toplam tutarda elektrik üretiminin 80 milyar dolar, dağıtımın 10 milyar dolar ve iletimin 10 milyar dolar payı olacağını kaydetti.

Humberto Lopez açıklamasında Türkiye’de elektrik üretim ve dağıtımın özel sektör tarafından gerçekleştirildiği, iletimin ise kamu tarafında olduğunu ifade ederken, Dünya Bankası’nın burada kamuda olan iletim tarafına finansman sağlayacağını söyledi.

Lopez bu doğrultuda bankanın Eylül ayında açıkladığı 18 milyar dolar tutarındaki ek finansman paketinin 750 milyon dolar bölümünün de elektrik iletimi için sağlanacağı bilgisini paylaştı.

Humberto Lopez ayrıca Türkiye’de iklim finansmanı için Yeşil Dönüşüm Fonu oluşturma hazırlıklarının devam ettiğini, hali hazırda devam eden 17 milyar dolar tutarındaki programın içinde iklim değişikliğinin önemli yer tuttuğunu da sözlerine ekledi.


Kıssadan Hisse....... Kurtlar ve Köpekler

 

Birgün, kurtlar köpeklere demişler ki: “Sizin her şeyiniz bize benziyor, bizim kardeşimizsiniz, gene de bizimle uzlaşmıyorsunuz. Aramızda yaşama şeklinin ayrılığından başka bir ayrılık mı var? Biz hür yaşıyoruz; siz ise insanların eline düşmüşsünüz, onlardan dayak yiyor, boynunuza tasma takmalarına râzı oluyor, dâvârlarına çobanlık ediyorsunuz. Kendileri yemeğe oturdular mı size yalnız kemikleri atıyorlar, siz ona da seviniyorsunuz. Dinleyin bizim sözümüzü; dâvârları bize verin, biz sizinle paylaşırız, hepimizin karnı doymuş olur.”

Köpekler beğenmiş bu sözleri, kurt kardeşleriyle dost olmak istemişler. Ağılın kapılarını açmışlar. Kurtlar da içeri girince ilk işleri köpekleri parçalamak olmuş.

HİSSE: Vatana-millete hâinlik edenlerin göreceği mükâfat!

Mutfaktaki Eczane

 

Havuç: Cilt sertliklerini normalleştirir, sağlıklı görünüm verir.

Elma: İlâçlardan aspirinin karşılığı gibidir.

Salatalık: Cildi nemlendirir ve yağdan arındırır.

Avokado: Kolesterol dengesini sağlar.

Limon: Mikrop kırar, cildi sıkılaştırır ve yağdan arındırır.

Yoğurt: Cildin erken kırışmasını önler, yumuşaklık kazandırır.

Bal: Pek çok hastalığa şifa olan bal, kuvvet ve canlılık verir. Kansızlığa ve zayıflığa çok iyi gelir, kabızlığı giderir.

Dereotu: İştah açar, kuvvet kazandırır. Gaz giderir.

Süt: Cilde esneklik kazandırır, düzgünleştirir, güçlendirir.

Ihlamur: Cildi güçlendirir ve yeni hücre yapımını destekler.

Isırgan otu: Kan dolaşımını hızlandırır. Kepekli ve yağlı saçlara karşı kullanılır.

Kekik: Dezenfekte gücü çoktur. İltihaplanmaya çok iyi gelir.

Papatya: İltihaplanmayı önler, Duyarlı ciltler için önemlidir.

Üzüm: Kemik erimesine karşı korur. Güç ve kuvvet verir.

Buğday kepeği: Cildi kurumaktan korur. Nemli tutar.

Ahududu: Vücuttaki toksinleri dışarı atıp, kanı temizler.

Kabak: Çekirdeklerini, çocuklar 40, büyükler 100 gr yiyince bağırsak kurtlarını dışarı atar.

Domates: A vitamini deposudur. Suyu böbrek taşına faydalıdır.

Yeşil çay: Cildi besler ve yaşlanmaktan korur.

Nane: İştah açıp sindirimi düzene sokar. Mide bulantıısı, ishâl için limonla kaynatılıp içilir.

Adaçayı: Sindirim bozukluklarına, mide, bağırsak zayıflığına iyi gelir. İdrar söktürür.

Zencefil: Kan dolaşımına ve romatizma ağrılarına iyi gelir. İltihapları yatıştırır.

Papatya çayı, hardal ve tarçın: Sindirimi düzene sokar.

Çökelek (Ekşimik): İltihaplı cilde karşı kullanılır.

Hindistan cevizi: Kusmayı engeller, basura karşı etkilidir.

Meyan kökü: Stresi engeller, kan basıncını düşürür.

Bezelye: B vitamini boldur. Kalp rahatsızlığına karşı etkilidir.

Kiraz: Aspirin etkisi yapar.

Kavun: Günlük C vitaminini karşılar. Böbrekleri rahatlatır.

Elma sirkesi: Çok yönlü ilâç. Cildi canlandırır. Temizleyicidir.

Yumurta sarısı: Maske için önemlidir. Cildi besler, düzeltir.

Badem yağı: Kuru ve çatlak ciltlerdeki pürüzleri yok eder.

Susam ve Soya yağı: Cildi besler ve kuvvetlendirir.

Zeytinyağı: Sızma zeytinyağı, cildi yeniler, kabızlığı önler.

Kaynak: Türkiye Gazetesi Takvimi

 

İnsanların en kötüsü, zararından kurtulmak için, yanına yaklaşılamayan kimsedir. 

Hadîs-i şerîf

Bir Hadis: “Allah'ım! Bozgunculuktan, münafıklıktan ve kötü ahlâktan sana sığınırım.” (Ebû Dâvûd, Vitr, 32; Nesâî, İstiâze, 21)

6 Aralık 2023 Çarşamba

Türkiye Elektrik Görünümü 2023

 

    2022’de Türkiye’de kömürden elektrik üretimi önceki zirvesine geri dönse de, bu durum yerli kaynaklara dönüş anlamına gelmiyor. Elektrik üretimi için kömür ithalatı 5,3 milyar dolara ulaşırken, Rusya en büyük kömür tedarikçisi oldu. İthal kömürün 2010 yılında elektrik üretimindeki payı % 7, İthal kömürün 2022 yılında elektrik üretimindeki payı % 20, Türkiye güneş potansiyelinden yararlanarak kömür ithalatını azaltabilir.

     İthal kömür, kömür fiyatları hızla yükselirken bile Türkiye'nin kömürden elektrik üretimini artırmaya devam etti. 2010'da %7 seviyesinde olan ithal kömürün toplam elektrik üretimindeki payı, 2022 yılında %20'ye ulaştı. Elektrik üretimi için kömür ithalatının yarısı ise yalnızca Rusya’dan yapıldı. İthal kömüre bağımlılık, 2022'de Türkiye'nin kömür ithalatı faturasını iki katına çıkararak rekor düzeyde maliyeti beraberinde getirdi. Öte yandan Türkiye'de kömürden elektrik üretiminin çoğunluğu yerli kömürden kaynaklanmıyor. 2022 yılında ithal kömür santralleri, yerli kömür santrallerine kıyasla %25 daha fazla elektrik üretti. Böylece 2022 yılı itibariyle ithal kömürden elektrik üretimi 2010 yılına (14,5 TWh) kıyasla dört kattan fazla (63,2 TWh) artış göstermiş oldu. 2022 yılında Rusya'dan elektrik üretimi amacıyla ithal edilen kömür miktarı iki kattan fazla artarak 11,3 milyon tona ulaştı (2021'de 5,2 milyon ton).

    Türkiye'de rüzgâr ve güneş enerjisi üretimindeki istikrarlı artış, rüzgâr enerjisi öncülüğünde devam ediyor. Üretimdeki yaklaşık %11'lik rüzgar payı ile Türkiye; Fransa (%8) ve İtalya (%7) gibi G20 ülkelerinden önde yer alıyor. Ancak güneş enerjisinin payı açısından Polonya ve Ukrayna gibi güneş enerjisi potansiyeli Türkiye’den çok daha düşük olan ülkelerle benzer seviyelerde. Türkiye'nin yeni enerji planı, 2035 yılına kadar güneş enerjisi kapasitesinin beş kat artmasını ve yıllık yeni güneş enerjisi santrali kurulumlarının 3-4 GW arasında olmasını hedefliyor. Ancak ülkede son beş yılda her yıl ortalama 1,2 GW güneş santrali kapasitesi eklendi. Bu hedeflere ulaşabilmek için güneş enerjisinin önündeki engellerin kaldırılması gerekecek.

    2022 yılında kömürden elektrik üretimi bir önceki yıla göre %10 artışla 113,6 TWh'e yükseldi. Bu aynı zamanda 2018'deki yıllık en yüksek kömürden elektrik üretiminin (113,2 TWh) bir miktar üzerindedir. Kömürden elektrik üretimindeki bu toparlanma, kısmen 2022'de piyasa fiyat tavanı gevşetildiği için ithal kömürden kaynaklandı. Elektrik piyasası fiyatlarının artmasına izin verilmesiyle, piyasa fiyatları ithal kömür santralleri için yeterince kârlı hale geldi. Bunun dışında yeni devreye alınan 1,3 GW'lık Hunutlu kömür santrali de ithal kömür kullandığı için kömür ithalatını artırdı. Her ne kadar kömürden elektrik üretimi son beş yılda durağanlaşmış gibi görünse de, kömürden elektrik üretimi yeniden yükselişe geçebilir. Hunutlu'nun iki ünitesi sırasıyla Haziran ve Ekim aylarında devreye girdiği için elektrik üretimindeki etkisi 2023 yılında daha da artacak. Ayrıca 2022'nin sonunda yayınlanan uzun vadeli Ulusal Enerji Planı da mevcut durumda 21,8 GW olan kömür kurulu gücüne 2035 yılına kadar yaklaşık 2,5 GW daha kapasite eklenmesini öngörüyor.

    "Yaygın kanının aksine Türkiye’de kömürden elektrik üretiminin büyük kısmı yerli değil ithal kömür ile gerçekleştiriliyor. İthal kömüre olan bu bağımlılık 2022 yılında rekor kömür ithalatına neden oldu. Türkiye’nin bunu durdurmak için özellikle güneş gibi potansiyelini yeteri kadar kullanmadığı temiz enerji kaynaklarına yönelmesi gerekiyor." 


4 Aralık 2023 Pazartesi

2023 YILI KASIM AYI ENFLASYONU


 

Sektör ve Grup İsimleri

Bir Önceki Aya Göre Değişim (%)

Bir önceki Yılın Aralık Ayına Göre Değişim (%)

Bir Önceki Yılın Aynı Ayına Göre Değişim (%)

On iki Aylık Ortalamalara Göre Değişim Oranı (%)

TÜFE

3,28

60,09

61,98

53,40

TÜFE (Gıda ve Alkolsüz İçecekler)

2,78

64,12

67,16

65,88

Yİ-ÜFE

2,81

42,59

42,25

53,15

Yİ-ÜFE (İmalat Sanayii)

2,26

50,66

54,11

54,72

Yİ-ÜFE (Gıda Ürünleri)

3,00

59,63

64,95

72,38

Çekirdek Enf. (B) İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE

2,53

64,09

67,27

57,56

Çekirdek Enf. (C) Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE

1,96

66,79

69,89

56,82

 

TÜFE (Gıda ve Alkolsüz İçecekler Ana Harcama Grubunun) Aylık ve Yıllık Etkisi

0,73

17,00

 

   

TÜFE'deki (2003=100) değişim 2023 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre % 3,28, bir önceki yılın Aralık ayına göre % 60,09 bir önceki yılın aynı ayına göre % 61,98 ve on iki aylık ortalamalara göre % 53,40 olarak gerçekleşti.

Gıda ve Alkolsüz İçeceklerde ise değişim, 2023 yılı Kasım ayında bir önceki aya re %2,78, bir önceki yılın Aralık ayına re % 64,12, bir önceki yılın aynı ayına göre % 67,16 ve on iki aylık ortalamalara göre % 65,88 olarak gerçekleşti.

2023 yılı Kasım ayında %3,28 olarak gerçekleşen aylık enflasyonun % 0,73’lük kısmı, % 61,98 olarak gerçekleşen yıllık enflasyonun ise % 17’lik kısmı Gıda ve Alkolsüz İçecekler Ana Harcama Grubundan kaynaklanmıştır.

Kaynak: TÜİK