20 Nisan 2022 Çarşamba

Küresel iklim değişikliğinin çevresel ve ekonomik zararları

 

Türkiye ve Avrupa sanayileşmenin yayılmaya başladığı tarihlerden bu yana ısınıyor ve 2020 yılı son 40 yılın üçüncü en sıcak yılı olarak kayıtlara geçti. Gün geçtikçe bir kriz haline dönüşen iklim değişikliği çevresel, ekonomik ve toplumsal sorunları derinleştiriyor, sürdürülebilir yaşam kalitesini düşürüyor ve iklim krizi tarım, sanayi, turizm ve enerji başta olmak üzere pek çok sektörü olumsuz etkiliyor, maliyetleri de artırıyor. Günümüzde küresel iklim değişikliğine karşı alt yapıların ne kadar dayanıklı olduğu sorgulanıyor. Elektrik şebekeleri, su arzı ve atık su sistemleri, telekomünikasyon ve taşımacılık alt yapısının; seller, su baskınları, kasırgalar ve orman yangınları gibi iklim tehditleri karşısında ne kadar dayanıklı olduğu araştırılıyor. Tarım sektörü, iklim değişikliğine neden olan aynı zamanda iklim değişikliğinden de en çok etkilenen sektörlerden birisi. Tarım konusunda yapılacak çalışmalar bu yönüyle de çok önemli. (Avrupa Birliği “Çiftlikten Çatala Stratejisi” çerçevesinde önemli adımlar atıyor.)

Sürdürülebilir gıda güvenliği için sağlıklı ve çevre dostu bir gıda sistemi oluşturulmalı. İklim dostu tarım uygulamaları yaygınlaştırılmalı. Türkiye’de ekilen alanların yüzde 70’i yağışa bağımlı.  Kuraklık yaşandığında tarımsal üretimde verim kaybı rekoltede ise düşüş yaşanıyor.

Tohumculuk konusunda iklim değişikliğine uyum sağlayan, kuraklığa dayanıklı yerli çeşitlerin geliştirilmesi konusunda çalışmaları en üst seviyeye çıkartmalıyız.

Dünyayı ve Türkiye’yi bugün yaşanacaklardan çok daha ciddi boyutlarda su kıtlığı ve çevre kirliliği tehlikesi bekliyor.

Hiç yorum yok: