30 Aralık 2023 Cumartesi

Son yıllarda Atatürkçülük neden coşkulu şekilde daha fazla gündeme geliyor biliyor musunuz?

Çünkü, siyasi olarak etkili bir muhalefetin olmaması ve herhangi bir başarı elde edememesi nedeniyle, "muhalif" kitlenin etrafında toplanacağı tek lider Atatürk de ondan. Yani insanlar Atatürk'ün hayatını ve fikirlerini okuyup, onu yeniden keşfetmiyorlar. Çaresizlik içinde tutunabilecekleri tek dal olarak gördükleri ve içinde oldukları şu dönemin liderlerine artık güvenmedikleri için Atatürk'e bağlılıkları artıyor. Bu coşkulu kitlenin %90'ı, örneğin Nutuk'u başından sonuna kadar okumadı bile.

Dün akşam Riyad'da yaşananlarda gördüğümüz Atatürk hassasiyeti de ispat ediyor ki, Türkiye'de yakın gelecekte siyasi tercihleri belirlemede en etkili eğilim Atatürkçülük olacak diye düşünüyorum. 2002'de Ak Parti'nin iktidara geldiği ve arka arkaya seçimler kazandığı dönemdeki "Muhafazakar Demokrat" hava artık neredeyse tamamen dağılmış durumda. Bundan sonra "Siyasal İslam" veya "Muhafazakar Demokrat" söylemlerle seçim kazanma dönemi bana göre bitmiş; Türkiye'de kitlelerin daha derin şekilde ayrışacağı oktanı yüksek bir "Milliyetçiliğin" -çok uzun dönemli olmasa da- siyasete hakim olacağını öngörüyorum. Bu yeni "yanıcı - parlayıcı" milliyetçi eğilimin altı çok dolu olmadığından, Türkiye'de hem zihinsel hem de etnik ayrılıkların süratle derinleşmesi ihtimali bulunmaktadır ve bu kontrol edilmesi -bu kez- daha zor bir süreç olarak ilerlemektedir.
Türk entelijansiyasının bu gelişmeleri iyi okuyamadığını ve hâlâ alışılmış siyasi kodlar üzerinden değerlendirmeler yaptığını da, dışarıdan bakan birisi olarak çok net biçimde gördüğümü özellikle vurgulamak isterim. Türkiye'deki siyasete dair herhangi bir hesabımız ve Türk Devletinden başka bir tarafımız da olmadığı için, arınmış bir zihinle, olayları okumaya çalışıyoruz.

Hiç yorum yok: