12 Aralık 2023 Salı

Karbon Nötr Türkiye Yolunda İlk Adım Kömürden Çıkış 2030

 Yönetici Özeti

    İklim değişikliğine neden olan küresel sera gazı emisyonlarının %46’sı, elektrik sektörü sera gazı emisyonlarının da %72’si kömür kullanımı kaynaklıdır. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin daha şiddetli gözlemlenmeye başlaması ve iklim değişikliğini sınırlamaya yönelik uluslararası çabaların yoğunlaşmasıyla birlikte kömürün enerji sistemi içerisinde oynadığı rol sorgulanmaya başlamıştır. Paris İklim Anlaşması ile birlikte pek çok ülke, iklim değişikliği azaltım politikalarına hız vermiş ve kömür enerjisinden tamamen çıkmak için hedefler koymuştur. Emisyonların acil bir şekilde sınırlandırılması çağrılarına paralel olarak pek çok ülke bu hedefi 2030 yılı veya öncesi için belirlemiştir. Kömür enerjisinin negatif dışsallıkları, yenilenebilir enerji ve enerji depolaması gibi alanlarda gözlemlenen maliyet düşüşleri ve enerji piyasalarında esneklik ihtiyacının artması gibi nedenlerle kömür kullanımı küresel ölçekte azalmaktadır ve ilerleyen yıllarda bu eğilimin daha da hızlanması beklenmektedir. 

    Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında 2023’te raporlama düzeyinde devreye alınıp 2026 yılından itibaren uygulanacak olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, Avrupa Birliği ile ticaret yapan ülkelerin kömür politikalarını terk etmeleri için ekonomik bir gerekçe de oluşturmaktadır. Türkiye geçtiğimiz on yıllar içerisinde kömür enerjisini destekleyici politikalar uygulamış ve bunun sonucunda ülkedeki kömür yakıtlı elektrik üretimi ve sera gazı emisyonları önemli miktarda artmıştır. Ülkenin mevcut enerji planlarının içerisinde halen yeni rezerv alanlarının kullanıma açılması ve yerli kömür kaynaklı elektrik üretimini artırma hedefleri bulunmaktadır. Mevcut durumda bu planlar hem çevresel hem de ekonomik nedenlerle uygulanabilir görünmemektedir. 

   Türkiye’de kömür enerjisini teşvik edici uygulamaların devam etmesi, yakın zamanda açıklanan iklim hedefleriyle de çelişkili bir görünüm sergilemektedir. Ekim 2021’de Paris İklim Anlaşması’nın TBMM tarafından onaylanması Türkiye açısından bir dönüm noktası olmuştur. Açıklanan 2053 net sıfır emisyon hedefi de Türkiye’nin emisyon azaltım politikaları konusunda yeni ve iddialı bir sürece girdiğine işaret etmektedir. 

    Açıklanan iklim hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için ülkenin enerji politikasında köklü değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda Türkiye için güncellenmiş enerji hedeflerinin ortaya konulması ve bu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için kapsamlı ve gerçekçi bir stratejik planın oluşturulması elzemdir. Kömür enerjisine sağlanan mevcut teşviklerin sonlandırılması, esnek ve yenilenebilir enerji kaynaklarının önünü açacak politikaların geliştirilmesi, tüm dünyada ilerlemekte olan enerji dönüşümüne ayak uydurabilmek için gerekli piyasa düzenlemelerinin yapılması ve bu geçişin kimsenin geri kalmayacağı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacak önlem ve politikaların geliştirilmesi bu planın önemli ayakları olacaktır. Bugünden itibaren enerji sisteminde kömür enerjisinin yerinin olmadığı artık net olarak görülmektedir. Türkiye’nin de oluşturacağı yeni enerji stratejisinin önemli bir parçası olarak kömür enerjisinden çıkış için bir tarih belirlemesi gerekmektedir. Elektrik üretiminde kömürden çıkış aynı zamanda 2053 net sıfır emisyon hedefine giden yolda ilk adım olacak ve daha esnek ve verimli bir enerji sisteminin kurulmasını da kolaylaştıracaktır. Uygulanacak politika değişiklikleri sonucunda 2030 yılında elektrik üretiminde kömür enerjisinden çıkış, Türkiye için gerçekçi ve uygulanabilir bir hedeftir. 

  Bu rapor Türkiye’nin 2030 yılında kömürden çıkabilmesi için bir yol haritası oluşturulmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bunun için 2021-2035 arası dönemi kapsayan üç senaryo oluşturulmuş ve bu modelleme çalışmasının ışığında Türkiye’nin 2030 yılında kömürden çıkmasının olanakları ve bunun olası sonuçları incelenmiştir. Modelleme sonuçları arasında genel sistem maliyetleri, toplam yatırım gereksinimleri, kaynak bazlı kurulu güç ile üretim gelişimi ve karbon emisyon miktarları gibi çıktılar yer almaktadır. 

    Bu rapor, Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal), Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Greenpeace Akdeniz, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği ve 350.org için APLUS Enerji tarafından hazırlanmıştır.

Hiç yorum yok: