6 Şubat 2009 Cuma

Ofis çalışanlarının ortak hastalığı: Göz kuruluğu


Amerikan nüfusunun yüzde 40’ında kuru göz hastalığı semptomları görülüyor. Hastalığın görülme sıklığı, birçok çalışma ortamında bulunan ortak faktörlere bağlı olarak artıyor. Bunlar bilgisayar kullanımı, ısıtma ve havalandırma sistemleri, okumak, toz ve alerji yapan maddeler, sıcak, kuru ya da rüzgarlı ortamlar, yükseklik; kontakt lens kullanımı ve araçta havalandırmanın yüze gelmesi de hastalık riskini artırıyor.

Doç. Dr. Emrullah Taşındı, Türkiye’de kuru göz hastalığı görülme sıklığının dünya ile paralellik gösterdiğini, yüzde 30’lara vardığını ve göz şikayetleri içinde yüzde 15 yer tuttuğunu söylüyor. Kuru göz hastalığının hormonal değişiklikler nedeniyle kadınlarda daha sık görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Taşındı, bu rahatsızlıkla doktora başvuran hastaların çoğunun az ya da çok bilgisayarlı ve kapalı çalışma ortamlarında bulunduğunun altını çiziyor.

NE ÖNLEM ALINABİLİR

Doç Dr. Emrullah Taşındı’ya göre, kuru gözün birçok nedeni var ama en önemlisi, bilgisayar karşısında göz kırpma sayısının ortalama üçte birine inmesi: "Bakış açısının bilgisayar ekranına bakarken daha yüksekte olması kapak aralığı miktarını artırıyor, bu da gözyaşının daha fazla buharlaşmasına neden oluyor. Bilgisayar ekranının bakış düzleminin 10-15 derece altına yerleştirilmesi uygun olacaktır. Bunun yanında oturma şekli de havalandırma düzenine göre ayarlanmalı. Kırpma sıklığınızı bilinçli olarak artırmaya çalışmak veya ara sıra 2 dakikalık aralar verip uzağa bakmak da faydalı olacaktır."

ŞİDDETLENDİREN DIŞ FAKTÖRLER

İş ortamlarında kuru göz hastalığını şiddetlendiren birtakım dış faktörler mevcut. Bunlar uzun süreli bilgisayar kullanımı (yüzde 67), iş gereği toza ve dumana maruz kamak (yüzde 40), gün boyunca klimalı veya merkezi ısıtma/havalandırma sistemli ortamlarda bulunma (yüzde 77).

Daha detaylı bilgi için: www.gozkurulugu.com

BU ÖNLEMLERİ ALIN

-Göz kırmayı unutmayın, özellikle bilgisayar kullanırken ya da okurken. Gözünüzü kırparak gözyaşının, tüm göz yüzeyine aynı oranda dağılmasını sağlarsınız.

-Merkezi ısıtma sistemi olan odalarda hava nemlendirici kullanın.

-Sigara içilen ortamlarda bulunmamaya dikkat edin.

-Belli yiyecek ve içecekler vücudunuzda ve gözlerinizde susuzluğa yol açar. Kafein içeren çikolata, kahve ve çaydan uzak durun, günde en az 6 bardak su içmeye özen gösterin.

-Kuruluk, bulanık görüş, yanma, batma ve ışığa duyarlılık gibi şikayetleriniz varsa göz doktorunuza başvurun. Size tavsiye edeceği suni gözyaşı gözlerinizi rahatlatacaktır.

-Gözlerinizi ovuşturmaktan kaçının. -Numaralı lens kullanıyorsanız, zaman zaman gözlük takarak gözlerinizi dinlendirin.

En çok etkilenen 10 meslek grubu

ABD’deki "National Women’s Health Research Center (Ulusal Kadın Sağlığı Araştırma Merkezi) tarafından yapılan araştırma, kuru göz hastalığının görülme olasılığının en yüksek olduğu 10 meslek grubunu ortaya çıkardı. Sonuçlar şöyle:

-Ofis çalışanları: Yönetici asistanları, müşteri ilişkileri yetkilisi, muhasebeci, IT danışmanı, bilgisayar mühendisi, kısaca kapalı mekanda, bilgisayar karşısında çalışanlar.

-İnşaat / üretim sektörü çalışanları: İşçiler (inşaat işçisi ya da fabrika işçisi), kaynakçılar gibi işleri gereği toz gibi göze zararlı maddelere maruz kalan çalışanlar.

-Sağlık sektörü çalışanları: nöbetleri dolayısıya uzun saatler çalışan doktor ve hemşireler, havalandırmanın sürekli olarak çalıştığı laboratuvarlarda görev yapan teknisyenler.

-Eğitim sektörü çalışanları: Üniversitede ders veren profesörler, araştırma görevlileri, kütüphane görevlileri, ilkokul öğretmenleri.

-Perakende ve satış sektörü çalışanları: Satış görevlileri, kasa görevlileri.

-Kamu hizmeti/sosyal hizmetler sektörü çalışanları: Sosyal yardım uzmanları, itfaiyeciler, polisler.

-Ulaştırma/lojistik sektörü çalışanları: Şoförler, hostesler, pilotlar.

-Tarım/peyzaj sektörü çalışanları: Toprak ile uğraşan çalışanlar, peyzaj mimarları, balıkçılar.

-Bakım işlerinde çalışanlar: Kahyalar ya da bina görevlileri.

-Gıda sektöründe çalışanlar: Aşçılar, garsonlar vb.

BELİRTİLER

-Kaşınma, tahriş, ışığa duyarlılık, bulanık görme, hatta aşırı gözyaşı üretimi.

-Hastalık hafif, aralıklı ya da erken evrede ise, tanısı zor oluyor; diğer göz rahatsızlıklarına benzemeksizin, erken evrede hastada hafif yanma, batma, kızarıklık, gözde ağırlık hissi, karıncalanma, gözde yabancı cisim hissi gibi şikayetler görülüyor.

-Hastalık orta ve şiddetli evrede ise bu şikayetler daha şiddetli ve sürekli olabilir.

-Öncelikle hastanın kuru göze neden olan faktörlerden kaçınması gerekiyor.

-Kişinin yaşam tarzı bu faktörlerden kaçmasına olanak vermiyorsa göz hastalıkları uzmanı tarafından önerilen suni gözyaşı kullanımı ile büyük ölçüde rahatlama sağlanabilir.

-Suni gözyaşları, kuru göz hastalığının başlıca tedavi yöntemi. Suni gözyaşları sadece göz yüzeyini yıkayıp uzaklaşırken, kuru göz tedavisinde kullanılan gözyaşı yapımını artıran ilaçlar gözyaşı üretimini sağlayan gerekli dokularda etkilerini gösteriyor ve kişinin doğal gözyaşı yapımını artırıyor.

-Diğer tedavi yöntemi ise cerrahi müdahaleyle gözyaşı kanallarına koyulan bir tıkaç sayesinde mevcut gözyaşının yüzeyde tutulmasını sağlamak. Ancak bu tıkacın kayması, yer değiştirmesi gibi zorluklarla da karşılaşılabiliyor.

Kaynak: Hürriyet / İK

Hiç yorum yok: