5 Şubat 2023 Pazar

Makale...Korkunç Fark

 

Ukrayna-Rus savaşı ara vermeden devam ediyor. Ukrayna’da aynı zamanda bir insanlık dramı da yaşanıyor. Bilhassa kadınlar, yaşlılar ve çocuklar için izleri, hayatları boyunca gözleri önünden gitmeyecek trajediler görülüyor. Buna rağmen Ukrayna halkında, dikkat çeken bir tavır ve davranışın, başta gençlerimiz olmak üzere halkımızın dikkatini çekmesini isterdim. Savaşın ilk gününden itibaren market ve ATM’lerin kuyruklarında inanılmaz bir sükûnet hâkimdi. Herkes kuyrukta sırasının gelmesini bekliyordu. Alacağı malın bitme endişesi yoktu. Öne geçmeye çalışmak veya dükkânı yağmalamak aklına dahi gelmiyordu. Tam Müslüman tevekkülü gereken bir davranış sergilediler.

Öte yandan Ukrayna-Rus savaşının 11. gününde, ülkemizde sıvı yağın (Ayçiçeği yağı) bir iki aya kadar stoklarda kalmayacağına dair bir söylenti ortaya çıkınca insanlar savaştan beter bir korku içerisinde marketlere saldırdılar. Yağ alabilmek için birbirlerini ezercesine mücadele ettiler. Daha acısı zincir marketler de yağları zamlı satarım düşüncesiyle raflardan kaldırmaya ve stoklamaya girişti. Böylece marketler satması gereken malı stoklamaya, halkta kapabildiğince almaya çalıştı. Geride bir kişi daha alsın nasiplensin, paylaşalım düşüncesi yoktu. Bu nasıl bir ahlâktı!.. Faraza Türkiye savaşa girmiş olsa ortaya nasıl manzaralar çıkardı acaba? Düşünmek dahi istemiyor insan. Net olan bir şey var ki ahlâkımız gittikçe tefessüh etmeye başladı. Kul hakkını düşünen kalmadı. Para, mevki, makam hırsı her şeyin önüne geçmeye başladı. Ne depremler ne sel felaketleri ne gözümüzün önünde yaşanan büyük acılar bizleri olgunlaştırmadı. Bilakis dünyaya olan rağbetimizi artırdı. Bu durum aynı zamanda eğitim sistemimizin iflas ettiği mânâsına da gelmektedir. Okullarda ahlâk adına ibret kastıyla anlattıklarımız; “Kulağımın ardı keçe, birinden girip birinden geçe.” kabilinden orada kalıyor. Öyle görülüyor ki deprem uygulamaları gibi ahlâk uygulamaları yaptırmalıyız. Geçtiğimiz günlerde Millî Eğitim Bakanımız matematikte devrim niteliğinde yeniliklerden bahsediyordu. Halbuki konuya önce, ahlâktan, tarihten, edebiyattan başlamalıydı. Nedense bu sözleri ilgililerin hiçbiri duymuyor, duymak da istemiyor.

TÜRKİYE GAZETESİ               

Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil              

11.03.2022

Hiç yorum yok: