21 Ekim 2008 Salı

Susun, Başbakan konuşuyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 6. Uluslararası Türk Dili Kurultayı’nda; Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Sanat” adlı şiirini kurultayın anlamına uygunluğu dolayısıyla okumak istediğini söyledi ama Dağlarca’nın şiiri diye Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiirini okudu.

Ortam uygun olsun olmasın, gittiği her yerde şiir okumayı çok seven ve edebiyat bilgisiyle de pek bir övünen Başbakan Erdoğan, birkaç gün önce kaybettiğimiz “Türkçenin Şairi”ni anmak isterken bırakın sürç-i lisan etmeyi kelimenin tam anlamıyla “kaş yapayım derken göz çıkardı”…

Büyük olasılıkla, Başbakan’ın çevresini bir ahtapotun kolları gibi saran ve kendisine hata üstüne hata yaptıran o çokbilmiş danışmanlarından kaynaklanan bu falsosunu dinlerken, birkaç gün önce yine diline hâkim olamayıp ettiği sözü hatırladım.

Ne demişti Başbakan Erdoğan, Aktütün baskını ve tezkere tartışmaları sırasında?

“Ağzı olan konuşuyor...”

Siyasi nezaketsizliği kara bir gömlek gibi üstüne giyen Başbakan Erdoğan, Türk Dili Kurultayı’nda yaptığı bu vahim hata ile tam da söylediği söze uygun davrandı.

“Ağzı olduğu için konuştu…”

Türk siyasi tarihinde hemen hemen her başbakan bir özelliği ile anıldı. Kimi gaflarıyla nam saldı, kimi hakkındaki fıkralarla. Kimi kırdığı potlarla hafızalarda yer edindi, kimi laf cambazlığıyla. Kimi halk arasında deyimleşen cümleleriyle, kimi de dürüstlüğüyle gönül defterlerine yazıldı.

Peki, Başbakan Erdoğan?

“Ağzı olan konuşuyor”

“Ananı al da git”

“Askerlik yan gelip yatma yeri değildir”

Şehitler için “kelle”

Terörist için “sayın”

diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan nasıl anılacak peki?

Hakkındaki en ufak bir eleştiriye, TBMM çatısı altında birlikte mesai yaptığı parti liderlerinin görüşlerine bile tahammül edemeyen Başbakan Erdoğan, siyasi nezaketsizliğin doruk noktasına ulaşarak “Ağzı olan konuşuyor” diyor…

“Ağzı olan konuşuyor” da, Başbakan Erdoğan bir laf etmeden önce “Boğaz dokuz boğumdur” diye düşünüyor mu hiç? Ya da “Söz gümüşse, sükût altındır” deyip susuyor mu?

Nerede..?

Başbakan konuştukça konuşuyor…

Rüzgâr esse konuşuyor…

Çiçek açsa konuşuyor

Kapı gıcırdasa konuşuyor…

Kedi miyavlasa konuşuyor…

Konuşuyor da konuşuyor…

Her konuda ahkâm kesiyor…

Bir başbakan her şey üzerine konuşur mu?

Bir başbakan her konuda her şeyi bilir mi?
Bir başbakan her şeyi bilmek ve konuşmak zorunda mıdır?

Peki, her yerde her şeye konuşan Başbakan ne zaman susuyor?

Borsa 58 binden 28 bine indi…

“Hamdolsun…”

Dolar 1,200’lerden 1,500’lere çıktı…

“Hamdolsun…”

Türkiye’nin dış borcu geçen yıla oranla yüzde 25 artıp 290 milyar dolara çıktı…

“Hamdolsun…”

Reel sektörün borcu 45 milyar dolardan 180 milyar dolara çıktı...

“Hamdolsun…”

Türkiye dış borç büyüklüğü açısından 114 ülke arasında zirve yaptı…

“Hamdolsun…”

İşsizlik oranı yüzde 12’lere çıktı…

“Hamdolsun…”

İyi de bunların suçlusu kim?

Kedidir, kedi…
21.10.2008- Gürsel TEKİN
Gerçek Gündem

Hiç yorum yok: