3 Eylül 2009 Perşembe

Irkçılığa karşı 'Demir' gibi tavır


'Sol' Adana Demirspor ile endüstriyel futbola ve ırkçılığa karşı Livorno'dan dostluk maçı.

İtalya Serie A takımlarından Livorno ile TFF 2. Lig 4. Grup takımlarından Adana Demirspor, 4 Eylül Cuma günü saat 21.00'da Adana 5 Ocak Stadı'nda özel maçta karşı karşıya gelecekler. Bugün saat 17.00'da özel bir uçakla tam kadro Adana'ya gelecek olan Livorno'yu, Adana Demirspor'un efsane taraftar grubu 'Mavi Şimşekler'in yanı sıra, 'Çarşı' taraftar grubu da havaalanında karşılayacak.

Adana Demirspor Başkanı Bekir Çınar, bu özel maçla ilgili olarak şunları söylüyor: "Hem işçi takımı hem endüstriyel futbola ve ırkçılığa karşı oldukları için taraftarımız Livorno’yu çok seviyor. Livorno ile yapacağımız maça büyük bir ilgi var. Karşılaşmayı izlemek üzere Çarşı Grubu’ndan da bir grup taraftar kentimize gelecek. Taraftarlarımızdan büyüklüklerini göstermek için stadı doldurmalarını bekliyoruz. Karşılaşmanın biletlerini kapalı 20, maraton 10 ve kale arkaları 5 TL olarak belirledik, karşılaşmanın naklen verilmesi için TRT ile görüşmelerimiz sürüyor"

Bir maçtan fazlası...

Dışarıdan bakıldığında bu, sadece özel bir maç olarak görülebilir ama Simon Kuper'in "Futbol, asla sadece futbol değildir" sözünü kulağına küpe edenler için iki 'dost'un buluşması olarak da değerlendirilebilir Adana Demirspor - Livorno karşılaşması/buluşması...

Sözünü ettiğimiz dostluk, yeşil saha içinde geçen bir dostluktan çok, tribün bekçilerinin hayata karşı duruşlarının, siyasi görüşlerinin yakınlığıdır aslında.
Bir tarafta İtalya'da, Tiren Denizi'nin kıyısında yer alan ve İtalyan Komünist Partisi'nin doğuşuna tanıklık eden bir şehrin çocukları, diğer tarafta da Çukurova'nın bereketli topraklarında "Grup Yorum" şarkılarını tezahürat şekline dönüştüren Demirspor'un "Asi ve Mavi" gençleri.

Bu iki kulübü, 'kardeş kulüp' haline getiren 'sol' odaklı siyasi görüşleri yeşil sahada vücut bulacak ve Livorno'yla Adana Demirspor 5 Eylül Cuma günü bir dostluk-kardeşlik maçına çıkacak.

Milliyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve Fanatik Gazetesi Yazarı Cem Dizdar, Adana Demirspor - Livorno maçını kaleme aldı...

Gidip gören Türkiyeli arkadaşlar sağda solda Livorno’dan ‘öfkeye yakın bir sitemle’ bahsederler. İtalya’ya benzememesinden, tarihi binaların yokluğundan, sıradanlığından dem vururlar. Bir işçi şehri olan Livorno’yu kavramak ve neden lanetli bir şehir haline getirilmeye çalışıldığını anlamak için 16. yüzyılda anayasasında bulunan şu metni okumak ve bu ilerici metnin bir kentin başına neler getirebileceğini doğru kavramak gerek…

Diyor ki o metin, "Hepiniz, hangi ulustan olursanız olun, 'Doğulular, batılılar, İspanyollar, Portekizliler, Yunanlar, Almanlar, İtalyanlar, Türkler, Berberiler, Ermeniler, Persler ve diğerleri' size temin ederiz ki, bu topraklara tamamen özgür ve her türlü kovuşturmadan uzakta bir şekilde gelmenize, kalmanıza, aileleriniz ile geçiş yapmanıza ve yaşamanıza, geriye dönme zorunluluğu olmaksızın oturmanıza, istediğiniz zaman dönerek Pisa kenti ve Livorno topraklarında yaşamanıza izin veriyoruz." İşte burası Livorno. Sevmek ve saygı duymak için başka gerekçe aranır mı?

Bu maçın futbolu seven, hayatla onun üzerinden de ilişki kuran insanlara çok önemli, çok insani bir mesajı var diye düşünüyorum. Başka bir dünyanın, başka tür insan ilişkilerinin de mümkün olabileceğini göstermesi açısından nefes açıcı bir örnek bu karşılaşma.

Düşünün, yıllarca alt kümelerde mücadele ettikten sonra İtalyan ligi ‘Seri A’ya çıkıp orada da hatırı sayılır işler yapan Livorno, aynı sınıftan, aynı duygudan olduğunu beyan eden Türkiye 2. Ligi takımı Adana Demirspor’un çağrısına uyup, “Siz kaleleri, topu hazırlayın. Maç etmeye, eğlenmeye, dayanışmaya geliyoruz” diyor… Şimdi şu kahrolası dünyada bu maç bile başlı başına geleceğe olan inancımızı, umudumuzu diri tutmaya yetmez mi?..

‘Sınıf’ kavramının lanetle anıldığı, unutturulmaya, yok sayılmaya çalışıldığı günümüzde demiryolu işçilerinin takımıyla, liman işçilerinin takımının maçı aslen bir ‘işçi sınıfı’ oyunu olan futbola gerçek anlamını da kazandırıyor. Bu maç aynı zamanda “Şu kadar forma sattık”, “Şu kadar milyon euroya şu adamı aldık”, “Yayın gelirimiz şu kadar”, “Reklam ve sponsor girdimiz aldı başını gidiyor” diyenlere kocaman ve anlamlı bir kahkahadır da kanımca.

Bu vesileyle, işim gereği maça gidemesem de bir Beşiktaşlı, Samsun Demirspor’u seven biri olarak Adana Demirsporlu arkadaşların, ruhumun o tribünde olduğunu bilmelerini isterim.

Bu karşılaşmayla ilgili Radikal Gazetesi'nde çıkan ve gazetenin yazarlarından Tanıl Bora'nın da değerlendirmelerinin yer aldığı haber...

ADANA DEMİRSPOR’UN ‘SOL’ TARAFTARI

Mondiali Antirazzisti, İtalya’da 1997 yılından bu yanan düzenlenen sol duyulu bir futbol organizasyonunun adı. Bu yıl turnuvaya ilk defa Türkiye’den bir taraftar grubu katıldı: Locomotive Anatolia. Adana Demirspor taraftarı olan grup, bunun yanı sıra tüm dünyadaki demiryolu takımlarına hatta Djurgarden gibi lacivert-mavi renkli takımlara da sempati besliyor.

Adana Demirspor taraftarları çoğu zaman maçlarında Grup Yorum şarkıları söylüyor. Geçen sezon tribünler takımlarını şöyle desteklemişti:

Tam on yıl oldu, taraftarlar süper ligi görmedi ki,
Tam beş yıl oldu, şampiyonluk 5 Ocak'a gelmedi ki,
Ama yine de bir gün olsun davamızdan dönmedik ki!
Sahipsizdik, grev yaptık;
En zor günde yalnız kaldık.
Ama yine de bir gün olsun davamızı bırakmadık!

Hiç yorum yok: