21 Ekim 2009 Çarşamba

ERDOĞAN-TALAT TELEFON GÖRÜŞMESİ


Erdoğan - Talat telefon görüşmesinin metni için haberimizin devamını okuyunuz.

Ses kaydını dinlemek için bağlantıya tıklayınız.


Tayyip Erdoğan- Bizim değerlendirmeleri, yani iyi yapmamız lazım…

Mehmet Ali Talat- Tabii.

Erdoğan- Çünkü bundan sonraki süreci iyi işletmemiz lazım…

Talat- Doğrudur, doğrudur.

Erdoğan- Ve işte, Serdar'ın havasını, tutumunu görüyorsun.

Talat- Evet, evet, evet!

Erdoğan- Yani oradaki hükümet şeyini de tabii…

Talat- Maalesef

Erdoğan- iyi korumamız lazım. Çünkü…

Talat- Evet, onu düşüneceğiz biraz daha bakalım ne yapabiliriz,

Erdoğan- Hani öfkeyle kalkan zararla oturur şeyinde…

Talat- Yo, hayır tabi…

Erdoğan- Öyle bir şeye de düşmemek lazım. Ama… Tabi duygusallık hâkim şimdi onlarda…

Talat- Tabi, doğrudur.

Erdoğan- İstedikleri kadar sezdirmemeye çalışıyorlar ama, tabi öyle değil, o hâkim, çünkü ilk yaptığı açıklama falan mesela çok duygusaldı, şimdi yaptığı açıklama daha farklı.

Talat- Evet, evet

Erdoğan- Yani, biraz daha firene basmış gibi bir hali var.

Talat- Doğru, doğru… Ben, şey tabi, önce teşekkür edeyim, çok büyük bir destek verdiniz Kıbrıs Türk halkına.

Erdoğan- Sağ olun, sağ olun!

Talat- Sağ olun. Halkım adına söylüyorum bunu, yani, çok büyük bir destek.

Erdoğan- Sağ olun!

Talat- Çok teşekkürler… İkincisi, eee, şeyi söylemek istiyordum, buu… Yani bu şimdi dünyanın, Avrupa Birliği'nin, Birleşmiş Milletler'in, bize işte ambargoları gevşetelim, yumuşatalım falan gibi yaklaşımları bizi tatmin etmez. Biz çözüm istiyoruz, sizin vurguladığınız gibi hep. Yani hedef çözümdür.

Erdoğan- Şimdi, burada işte sayın Talat, bir şeye çok dikkat edeceğiz. Şimdi o nihai çözüm diyebileceğimiz çözüm, tabi bu birden gelmeyebilir.

Talat- Tabii tabii.

Erdoğan- Onun için şimdi, bu bir süreç başlıyor…

Talat- Doğru, doğru…

Erdoğan- Onun için, şimdi biz bu başlayan süreci kendi kontrolümüze getirebilmeliyiz.

Talat- Tabi

Erdoğan- Yani başkalarının kontrolünden çıkarmamız lazım.

Talat- Tam da bunu söylüyorum! Tam da bunu söylüyorum. Onun için vizyonumuzu kaybetmeden, yani çözüm vizyonumuzu kaybetmeden…

Erdoğan- Hiç asla onu kaybetmeden, mesela ben şimdi nasip olursa 6'yla 8'i arasında Yunanistan'a gideceğim…

Talat- Ne zaman?

Erdoğan- 6'sıyla 8'i arasında.

Talat- Öyle mi… çok iyi, çok iyi!

Erdoğan- Evet, evet.

Talat- Ben de 27… 27'si, 28'inde galiba… 27-28'inde Avrupa Parlamentosu Savunma ve İnsan Hakları Komisyonu'na referandum sonuçlarını değerlendirmek üzere davet edildim.

Erdoğan- Bunlar önemli şeyler işte… Talat- Tabii tabii… tabii. Erdoğan- Şimdi bak, şu anda Amerika'nın Kuzey Kıbrıs'a uçak indirmesi…

Talat- Evet

Erdoğan- düşüncesi… Güneyden Birleşmiş Milletler'in temsilciliğini kapaması kararı…

Talat- Hı hı… Hayır ama o başka bir şeydir ha…

Erdoğan- Ama şimdi…

Talat- Yani o temsilciliğin kapanması, biliyorsunuz, yani görüşme süreci bittiği içindir.

Erdoğan- Şimdi… Tamam, da şu var ama. Şimdi bütün bunların olmasını dünya kamuoyu, Türkiye ve Kıbrıs, yani Kuzey Kıbrıs çok farklı değerlendirir.

Talat- Hı hı…

Erdoğan- Lehte değerlendirir… Yani bunlar psikolojik netice itibariyle bize çalışır…

Talat- Tabii tabii… Ama şey çok güzel bir açıklama yaptı. Duydunuz herhalde. Kofi Annan'ın mesajını De Soto aktardı… Çok nefisti!

Erdoğan- Tabi tabi…

Talat- Teşekkür etti. Bize, Türkiye'ye vesaire… Çok güzeldi!

Erdoğan- Yani süreç şu anda lehte…

Talat - Evet çok lehte…

Erdoğan- Şimdi işte Aralık 2004'e kadar biraz sabırlı gitmemiz lazım.

Talat- Doğru, doğru…

Erdoğan- Yani o şeyi mesela, devlet mevlet işini hiç biz dile getirmeyelim. Başkaları getirsin dile…

Talat- Neyi, neyi neyi?

Erdoğan- Yani "iki devlet olarak tanımanız lazım", şudur budur… bunu!

Talat- Ha.. o çok zor, yani elde edilemeyecek şeyleri şimdi atmamak lazım!

Erdoğan- Hiç dile getirmeye gerek yok!

Talat- Evet, evet, evet!

Erdoğan- Bizim şimdi ilk etaptaki olayımız ambargolar.

Talat- Tabii, tabii, tabii… Ama…

Erdoğan- Bütün olay o…

Talat- Ama tabi lütfen şeyi hiç unutmayalım, çözümü.

Erdoğan- Bak ne diyorum…

Talat- Tamam…

Erdoğan- şimdi bunu düşünme sen…

Talat- Tamam, biliyorum, biliyorum…

Erdoğan- Mesela şimdi referandumu soruyorlar…

Talat- Biliyorum biliyorum.

Erdoğan- Bence hiç şimdi referanduma bizim yeşil ışık yakmamızın anlamı yok…

Erdoğan- Şey noktasında da bence 1 numarayla fazla dalaşma.

Talat- Kiminle?

Erdoğan- Yani… 1 numarayla, 1 numarayla.

Talat- Haaa… Yok… Şimdi bakın…

Erdoğan- İlkeyi, ilkeyi koyuyorsun ortaya ya… Bak şimdi bana sordular bu akşam, ben şunu söyledim…

Talat- Dinledim, dinledim dinledim.

Erdoğan- Ha dinledin değil mi… Yani o bir şeyi savundu.

Talat- Ama, ama… Ama bakın şimdi size bir şey söyleyeyim…

Erdoğan- Halk da yüzde 65'le karşısına dikildi. Olay budur.

Talat- Şimdi benim bütün maksadım şu. Bir kere Denktaş'la bu yeni diplomatik atak sürecini sürdüremeyiz.

Erdoğan- Zaten o artık…

Talat- Çünkü o insan orda… O orda olduğu sürece, resmin ortasında, bence kimse bize rağbet etmez.

Erdoğan- Mehmet Ali bey ben size bir şey söyleyeyim mi? Artık o bitmiştir!

Talat- İşte onu diyorum… Ben de onu söylüyorum.

Erdoğan- Yani onun… Ama artık onu sizin söylemenize gerek yok artık. Yani şu anda o artık muhatap olmaktan bile çıkmıştır!

Talat- Evet.. Yani onu… şey… ıııı.. Kaale almayacağız… Başka çaremiz yok.

Erdoğan- Tabii canım ya… Yani hayır yani, sizin onu şey yapmaya, söylemenize bile gerek kalmıyor artık. Dünyada o bütün itibar kaybına girdi. Nerede Burgenstock'da bir defa… Bitti o.

Talat- Doğru, doğru, tamamdır.

Erdoğan- Tabii, tabii tabii.

Talat-Tamamdır, tamamdır. Katılıyorum.

Erdoğan- Oldu.

Talat- Oldu peki.

Erdoğan- Peki. Sağolasın. Hayırlı akşamlar.

Talat- Kolay gelsin. Hayırlı akşamlar

Erdoğan- Hayırlı geceler.

Hiç yorum yok: