"Günün birinde Sultan 4. Murad, İncili Çavuş’a takılmak için sormuş; -İncili, yemek derler, memek derler. Yemek ne, memek ne? İncili Çavuş cevap vermiş;"
Günün birinde Sultan 4. Murad, İncili Çavuş'a takılmak için sormuş;
-İncili, yemek derler, memek derler. Yemek ne, memek ne?
İncili Çavuş cevap vermiş;
-Yemek, siz hünkârımızın sofrasında bulunan bin türlü leziz yiyeceklerdir. Memekse, biz fakirlerin yediği kuru, yavan şeylerdir.
Padişah tekrar sormuş;
-Peki kürk derler, mürk derler. Kürk ne, mürk ne?
Cevap şöyle gelmiş;
-Kürk, insanı sıcak tutan, soğuktan koruyan, siz hünkârımızın giydiği değerli giyecektir. Mürk ise, bizim sırtımızdaki yırtık, yamalı elbiselerdir.
Bunun üzerine padişah son kez sormuş;
-Peki, padişah derler, madişah derler. Padişah ne, madişah ne?
Hazırcevap muhatabı demiş ki;
-Padişah, merhum babanızdı. Madişah da sizsiniz hünkârım.
****
İncili Çavuş, Osmanlı elcisi olarak Fransa Kralına gönderildiğinde, elbiselerinin bazı yerlerinde yama varmış. Kral, bunları görünce dayanamayıp: Bana senden başka gönderecek adam bulamadılar mi? diye sorunca, İncili Çavuş:Osmanlılar, adama göre adam gönderirler, cevabini vermiş. Beni de sana göndermelerinin hikmeti bu olsa gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder