Genel ve basit anlamda gelirin mal ve hizmet alımına harcanmayan kısmına tasarruf denildiğini hepimiz bilmekteyiz. Günlük hayatımızda, kamuda, özel sektörde ve akademik zeminde çok kullanılan ve yoğun anlam yüklenen ve her boyutuyla tartışılan bu kavramı, kamu kurum ve kuruluşlarının giderleri kapsamında irdelediğimizde çok ilginç ve önemli bazı tespitleri görmemek mümkün değildir. Özellikle her alanda vatandaşlara küçük yaştan başlayarak tasarruf bilincinin aşılanmaya çalışıldığı Ülkemizde kamu kurum ve kuruluşlarının bu kapsamda örnek görüntü ve uygulamalar sergilemesi gerekmektedir. Doğal olarak kamu kurum ve kuruluşları varlıklarının temel nedeni olan hizmetlerini yerine getirirken bazı ihtiyaçları olacaktır ( taşıt, bina, demirbaş, büro malzemeleri vb. ). Ancak, bu harcamaları gerçekleştirirken ihtiyaçlarının sınırını zorlayarak, makam ve birim amirinin bürokratik tatminini sağlayacak, makamın kamu hiyerarşisindeki seviyesini göstermeye yönelik etik olmayan uygulamalardan sakınılmalıdır. Dolayısıyla, gerek kamu personeli ihtiyacın cinsini ve miktarını tespit ederken gerekse bu alımlara nihai izni veren makamların titiz olması ekonomik faydanın ve mali sorumluluğun gereğidir. Ayrıca, hizmetin yerine getirilmesini sağlayacak anılan araçların daha sonra kullanımında da bazı olumsuz hususlardan sakınmak gerekmektedir. Örneğin; kamu taşıtlarının kullanımında da hassas olunmalı, bazı yanlış görüntülerden ve ilgili mevzuata göre taşıt tahsis edilmesi mümkün olmayan kamu personeline taşıt tahsis edilmesinden sakınılmalı ve kamunun tasarruf anlayışını vatandaş nezdinde zaafa uğratacak uygulamalardan kaçınılmalıdır. Diğer bir önemli uygulama ise hizmet binası ve lojman yapımı ile kiralamalarıdır. Özellikle kira bedellerinin yüksek trendi dikkate alındığında yapılacak kamu binasının kendisini kaç yılda amorti edeceği dikkatle araştırılmalıdır. Aynı hassasiyetin taşıt kiralamalarında da gösterilmesi kamu kaynağının etkin kullanımı açısından önem kazanmaktadır. Dolayısıyla, kiralama seçeneği çok dikkatli ve rasyonelce kullanılmalı , pratik bir çözüm olması nedeniyle değil, ancak ekonomik olması halinde tercih edilmelidir. Diğer taraftan, kamu alımları kamuya mal ve hizmet sunanların talep yetersizliği sorunlarına çözüm bulma aracı olarak da asla kullanılmamalıdır (Destekleme alımları hariç ).
Kamu kurum ve kuruluşları, teknolojik yeniliklerden ve yüksek teknolojiye sahip ürünlerin kullanımından azami seviyede yararlanmalıdır. Ancak, yapılan işin süresini, niteliğini ve kapsamını aşan bir tercih yapıp daha sonra bu teknolojilerin atıl kalmasına dolayısıyla da teknoloji çöplüğüne sebep olunmamalıdır.
Tasarruf politikası izlenirken; kamu hizmetinin aksamaması, kamu personeli ile vatandaşın sağlığının tehlikeye atılmaması ve ilgili kamu kurumunun asli hizmetleri dışında harcama yapmaması da diğer önemli ilkelerdir. Bütün bu yukarıda belirttiğimiz hususların kamu kurum ve kuruluşları tarafından yerine getirilmesi etik olmanın yanı sıra hem kamu kaynaklarının etkin kullanımı açısından hem de ilgili mevzuata uyma bakımından gereklidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder