20 Şubat 2021 Cumartesi


    Sebeplerin çoğunun insan kaynaklı olduğu dikkat çekiyor. O halde küresel açlık krizi neden Covid-19 sonrası bu kadar sık gündeme gelmeye başladı? 

    21 Nisan 2020 Gıda Krizleri Küresel Raporu’na göre, Covid-19 yeni risklere yol açarak kırılgan ülkelerdeki gıda krizlerinin şiddetini ortaya koyuyor. Rapor; 2019’un sonu itibariyle 55 ülkede 135 milyondan fazla insanın akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya olduğunu gözler önüne seriyor. Ne yazık ki Covid-19, dünyada zaten var olan ve yoksul kesimlerin çoktandır yüzleşmekte olduğu açlık krizini çok daha üst seviyelere taşıyor.

    Peki, Nasıl?

    Dünya daha önce de ekonomik, siyasi nedenlerden dolayı birçok açlık krizi yaşadı fakat bunlar bölgesel krizlerle sınırlı kaldı. Bu küresel açlık krizi, salgınla bağlantılı birçok faktörden kaynaklanıyor. Zaten zor geçinen milyonca insanın bir anda işini ve gelirini kaybetmesi, petrol fiyatlarındaki artış, turizmin güçsüzleşmesi, ithalat ve ihracatın zorlaşması gibi faktörler bu krizi doğrudan tetikliyor. Dünya çapında ticarette yaşanan güçlükler, ürünlerin ithalatını zorlaştırdığı için gıda fiyatları doğrudan etkileniyor. Zaten zor geçinen birçok kişi de yükselen fiyatları karşılamakta sıkıntı yaşıyor. Bu kriz şu anda Kenya, Somali, Hindistan, Afganistan gibi kırılgan ülkeleri doğrudan etkiliyor. Zengin devletlerde sistem daha organize ilerlese de halihazırda gelişmekte olan ülkelerde Covid-19, tedarik zincirlerini olumsuz yönde etkiliyor.

   Dünya çapında açlık krizini önlemek adına yürütülen birçok aktif proje var, fakat bunlar ne yazık ki yetersiz kalıyor. Dünyadaki açlık krizine son vermek için atılacak en büyük adımların başında ise uluslararası işbirlikleri görülüyor.

Hiç yorum yok: