20 Şubat 2021 Cumartesi

 

    Türkiye’de henüz çok yaygın olmamakla birlikte yeşil ekonomi ve yeşil iş kavramları giderek daha çok önem kazanmaktadır. Özellikle, kayda değer yenilenebilir enerji potansiyelinin henüz yalnızca küçük bir kısmını kullandığı gibi, ülkede yoğunluklu olarak tüketilen doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıtların da büyük bir kısmını dışarıdan ithal eden Türkiye’de, sürdürülebilir politikalar geliştirilmesi kritik bir önem taşımaktadır. Diğer yandan, Türkiye’nin çalışma çağındaki nüfusunun 2020 yılına kadar her yıl 800.000’in üzerinde artmaya devam edeceği düşünüldüğünde, işsizlik oranının yüksek olduğu ve çalışan nüfusun artmakta olduğu Türkiye’de yeni ve kaliteli iş alanlarının yaratılması büyük önem arz etmektedir.


    Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yürütülmekte olan "Yeşil Ekonomide İnsana Yakışır İşler” Projesi (Türkiye, Meksika ve Çin 2013 – 2014), yoksullukla mücadele ve toplumsal içerme bağlamında, ulusal yeşil ekonomi girişimlerini güçlendirerek kadınlar ve erkekler için yeşil işler yaratılmasına katkı ama“cını taşımaktadır. Proje, bu genel amacı gerçekleştirmek üzere, uluslararası düzeydeki araştırma ve bilgi paylaşım etkinliklerini eğitim ve araştırma girişimleriyle birleştirmekte ve böylece ülke düzeyindeki politika geliştirme çalışmalarını desteklemektedir. Türkiye’de projenin yakın dönemdeki hedefi, hükümetlerin ve sosyal ortakların yeşil işler kapsamını değerlendirme yeterliliklerini geliştirme ve toplumsal cinsiyete duyarlı stratejileri, politikaları ve programları hazırlama, izleme ve değerlendirme yetkinliklerine destek sunmaktadır.

    Söz konusu Proje kapsamında hazırlanmış olan "Yeşil Ekonomide İnsana Yakışır İşler: Türkiye'den iyi örnekler vaka çalışması"  raporu ise, Türkiye’de yeşil ekonomiye geçiş sürecinde insana yakışan işler yaratılması yolunda bilgi paylaşımı ve analizi çalışmalarına katkı sağlamayı hedeflemektedir. ILO, şirketlerin, kaynak verimli üretim sistemlerine ve yeşil iş modellerine geçiş süreçlerinde, insana yakışan işler yaratma konusunda rehberliğe ihtiyaç duyduklarına inanmakta; politika yapıcıların ise gerekli hukuksal altyapı çalışmalarını yürütebilmeleri için bu süreçte şirketlere düşen görevler konusunda bilgilendirilmesi gerekliliğini vurgulamaktadır. Dolayısıyla, bu rapor, bir yandan, seçilen bazı şirketlerin daha yeşil bir iş modeline geçişteki deneyimlerine yer verirken; diğer yandan da politika yapıcılara, şirketlerin, yeşil uygulamaları yoluyla ve yarattıkları yeşil istihdam sayesinde değişimin motoru olabilecekleri konusunda ışık tutmayı amaçlamaktadır.

Hiç yorum yok: