Bir terazi, dengesini kaybettiğinde azı çok, çoğu az tartmaya başlar. Bir türlü doğru tartamaz. İnsan da İslam'ın koyduğu dengeyi kaybettiğinde doğruya yanlış, yanlışa doğru demeye; iyiyi kötü, kötüyü de iyi görmeye başlar. Nimetleri yanlış yorumlamak da bu dengesizliklere sebep olur. Cehaletin eseri olan gurur bir şeyi olduğunun tam tersiyle görme, dolayısıyla aldanmadır. İnsan, elbisesi, makamı, zenginliği, kısacası kendisine bahşedilen bir kısım nimetlerle ne yazık ki mağrur olabilmekte, yani aldanmaktadır. Gururlu insan kendini yeterli gördüğü, başkalarına tenezzül etmediği için onların maddi ve manevi üstünlüklerinden istifade edemez, dolayısıyla eksik kalır. Dinimiz temizliği, derli toplu olmayı, nimetin eserinin üzerimizde görünmesini istediği halde sırf gösteriş olsun diye ve gururlanmak için giyinip kuşanmayı yasaklamıştır. Büyüklenme, kendini büyük görme, büyüklük taslama anlamına gelen kibir de diğer bir aldanma şeklidir. Kibre kapılan insan, sahip olduğu bir kısım nimetlerle kendini başkalarından üstün görmektedir. Allah Resulü kalbinde zerre kadar kibir bulunan bir kimsenin cennete giremeyeceğini bildirmişlerdir.
11 Nisan 2021 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder