18 Temmuz 2022 Pazartesi

İklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkileri

 

      Son 100 yıl içerisinde küresel iklim, antropojenik faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonları nedeniyle yaklaşık 0,5°C ısınmıştır. Bu ısınma süreci, günümüzün yoğun ekonomik faaliyetleri ve atmosfere salınan sera gazlarındaki artışlar nedeniyle devam etmektedir. İngiliz bilim adamı Stern’in araştırması, bugünden itibaren atmosfere herhangi bir sera gazı emisyonu salınmasa dahi küresel sıcaklığın, gelecek on yıllar içerisinde 0,5°C ila 1°C arasında artmaya devam edeceğini söylemiştir (Stern, 2007). Stern raporu olarak bilinen bu raporda yer alan iklim modelleri; sera gazı emisyonlarının önemli ölçüde azaltılması için önlem alınmadığı takdirde dünyanın gelecek yüzyılda 1,4°C ila 5,8°C daha ısınacağını öngörmektedir. İklimdeki bu değişikliklerin, ilk bakışta yerküredeki hidrolojik döngüde dalgalanmalara yol açarak, yağışlar ve su akışlarında daha fazla değişkenliğe neden olması beklenebilir. Hidrolojik döngüde meydana gelen bu dalgalanmalar ise ekstrem hidrolojik olayların şiddetini ve meydana gelme sıklığını arttırmaktadır. 

   Bilim çevreleri, günümüzde iklim değişikliğinin yaşandığı ve gelecekte etkilerini arttırarak yaşanmaya devam edeceği konusunda büyük oranda fikir birliğine sahiptirler. İklimde süregelen bu değişikliklerin olumsuz etkileri, yaşadıkları bölge ve yaşam koşulları nedeniyle zaten dezavantajlı konumda olan halkları daha çok etkileyebilmektedir. Özellikle tarımla uğraşan ve kırsal bölgelerde yaşayan yoksul halk, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini çok daha fazla hissetmektedirler. İklim değişikliğinin temiz suya erişimi zorlaştırarak yoksul halkın sağlığını tehdit etmesi beklenmektedir. Başta azgelişmiş ve gelişmekte olan Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkelerinin tarımsal üretimi ve gıda güvenliği iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri nedeniyle tehlikeye girmektedir. Dünyada bir milyardan fazla insanın temel besin kaynaklarına kolay ve istikrarlı bir şekilde ulaşamamaktan dolayı yetersiz beslendikleri (FAO, 2009) düşünüldüğünde, iklim değişikliğinin ilerleyen yıllarda tarım üzerinde daha da etkili olması sürpriz olmayacaktır. Tarımsal faaliyetler, dünya üzerinde artan sera gazlarının yaklaşık %20’sinden sorumludur (Pathak ve Wassmann, 2007: 807–825). Tarımsal faaliyetler sonucu (enerji tüketimi, üretim, hayvan yetiştirme, gübreleme, ilaç vb) CO2, CH4 ve N2O gibi sera gazları açığa çıktığından, tarımsal üretim iklim değişikliğinin sebepleri arasında sayılmaktadır (Houghton, 2003:500-509). Ancak her ne kadar tarımsal üretim ve uygulamalarının, sera gazı emisyonu üzerinde olumsuz etkileri olsa da, bu faaliyetlerin dünya nüfusunun sağlıklı bir biçimde yaşamanı sürdürebilmesi için de son derece önemli olduğu da unutulmamalıdır. Tarımsal üretim büyük oranda spesifik iklim koşularından etkilenmektedir. İklim değişikliği sonucu ortaya çıkan sıcaklık artışları ve artan karbondioksit miktarı bazı bölgelerde tarım ürünlerinin miktarına kısa vadede pozitif bir etki yapıyor gibi görülse de uzun vadede bu bileşenler, ürün kalitesinde ve üretim miktarında azalmalara sebep olabilmektedir. Tarımsal üretimin yükselebilmesi için sıcaklıkların ve karbondioksit miktarının artması tek başına yeterli olamamaktadır. Artan sıcaklık ve karbondioksit miktarının tarımsal üretim üzerinde pozitif etki yapabilmesi için toprak yapısının ve kalitesinin tarım yapmaya elverişli olması gerekmektedir. Ayrıca toprak neminin ideal ve tarım yapılacak alanın suya erişebilir olması ve bu şartların bir araya gelerek tarım yapmaya uygun ortamı oluşturması şarttır. Yukarıda sayılan tüm şartlar bir araya gelse bile, uzun vadede iklim değişikliğinin ortalama etkisinin negatif yönde olması beklenmektedir (IFPRI, 2009). Nitekim iklim değişikliğinin sebep olduğu kuraklık ve seller gibi ekstrem iklim olayların sık ve şiddetli şekilde yaşanmaya başlaması tarımsal üretimini olumsuz yönde etkilemektedir. Diğer taraftan iklim değişikliğinin tarımsal üretimi azaltıcı etkilerine rağmen, üretimi en azından eski seviyesinde tutabilmek ve üretimin azalmasını önleyebilmek için gelişen tarım pratiklerinin ileri seviyelere yükseltilmesi ve yeni tarım teknolojilerinin geliştirilmesi gerekmektedir.

Hiç yorum yok: